- yer
isim Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal
- oda
isim Evin veya herhangi bir yapının oturma, çalışma, yatma gibi işlere yarayan, banyo, salon, giriş vb. dışında kalan, bir veya birden fazla çıkışı olan bölmesi, göz"Her odanın ziyareti bir saat sürmüştü." - A. Haşim
- alan
isim Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
- hücre
isim, anatomi, biyoloji İnce bir zar içindeki protoplazma ve çekirdekten oluşmuş, bir organizmanın yapı ve görev bakımlarından en küçük birimi, göze
- bölme
isim Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim
- meydan
isim Alan, saha"Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu." - Ö. Seyfettin
- salon
isim Bir evde konukları ağırlamakta kullanılan en geniş oda"Hasta alt kattaki salona kadar gitti ve bir kanepenin üstüne düştü." - P. Safa
- bölüm
isim Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım"Gelgelelim, hayatın bu masalsı bölümü çok kısa sürüyor." - A. Ağaoğlu
- oturmak
-e Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek"Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu." - S. F. Abasıyanık
- odacık
isim Küçük oda"Babadan kalma bu arsaya önce dört duvar örüp bir odacık yapıvermişti." - R. Enis
- yaşamak
nsz Canlılığını, hayatını sürdürmek"Hiçbir şey yaşarken daha önemli değildir." - A. İlhan
- apartman
isim Birkaç katlı ve her katında bir veya birkaç daire bulunan yapı"Apartmandaki dairelerin ışıkları kapalı, herkes mışıl mışıl uyuyor olmalı." - A. Ümit
- oda, ç.daire, apartman, pansiyon, yer, meydan, yer, neden, fırsat, olanak
- yer meydan