- hizmet
isim Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma"Vatan, evladının hizmetini bekliyor." - Ö. Seyfettin
- oda
isim Evin veya herhangi bir yapının oturma, çalışma, yatma gibi işlere yarayan, banyo, salon, giriş vb. dışında kalan, bir veya birden fazla çıkışı olan bölmesi, göz"Her odanın ziyareti bir saat sürmüştü." - A. Haşim
- iş
isim Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- alan
isim Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
- iş yeri
isim Bir görevin yapıldığı yer
- ticarethane
isim Ticaret işlerinin yürütüldüğü yer"Ben gazeteciyim. Bir ticarethanenin sahibiyim." - N. F. Kısakürek
- görev
isim Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş
- makam
isim Mevki, kat, yer"İnsan değil gökyüzündeki makamını şaşırarak yere inmiş bir melektir." - H. R. Gürpınar
- daire
isim Konut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri, kat"Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş." - H. F. Ozansoy
- şube
isim Bir kurumun, bir kuruluşun alt mevkilerindeki iş yerlerinden her biri"Askerlik şubesi. Banka şubesi"
- mevki
isim Yer, mahal"Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı." - Atatürk
- vazife
isim Ödev"Sana karşı olan vazifelerimde kusur mu ediyorum?" - A. M. Dranas
- sandalye
isim Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası"Odalarda mobilya namına, uzun, kısa yuvarlak bir sürü masayla sandalyeden başka bir şey yok." - E. M. Karakurt
- sorumluluk
isim Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, sorum, mesuliyet"Babam bütün sorumluluğu üzerine aldı." - M. Yesari
- işlev
isim Bir nesne veya bir kimsenin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev, fonksiyon"Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." - A. Ağaoğlu
- memuriyet
isim Memurluk"Eski memuriyetleri bulsam ne yapacağımı bilirim." - F. R. Atay
- iktidar
isim Bir işi yapabilme gücü, erk, kudret"Bu iş benim iktidarım haricinde, demez mi?" - S. F. Abasıyanık
- ambar
isim Genellikle tahıl saklanan yer"Asker ambarlarında buğday var." - H. E. Adıvar
- işyeri
Hukuk, İşçinin iş sözleşmesine göre çalıştığı yer
- ajans
isim Haber toplama, yayma ve üyelerine dağıtma işiyle uğraşan kuruluş
- büro
isim Çalışma odası, yazıhane"Mühendislik bürosu."
- yazıhane
isim Yazı ve danışma işlerinin yürütüldüğü iş yeri, büro"Yazıhaneye girdi, kâtiple camekânlı bölmede konuşuyor." - R. H. Karay
- bakanlık
isim Bakan olma durumu, vekillik, nezaret, vekâlet, nazırlık
- ofis
isim İş yeri, daire, büro
- hükümet dairelerinden biri
- yazıhane, büro, ofis, devlet dairesi, kalem, iş, memuriyet, görev, bakanlık