-
hizmet içi eğitim : isim, eğitim bilimi Çalışanlara mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmeleri için çalıştıkları süre içinde verilen eğitim, işbaşında eğitim
-
hizmet akdi : isim, hukuk İş sözleşmesi
-
hizmet eri : isim, askerlik Emir eri
-
hizmete özel : isim Şikâyet, istek vb.ni ilgili makama bildirmek üzere gönderilen yazının, belgenin, raporun ve yayınların taşıdığı gizlilik derecesini bildiren terim
-
fiilî hizmet : isim Memur, işçi vb. çalışanların bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumunda tam kesenek vermek suretiyle geçirdikleri süre
-
geri hizmet : isim, askerlik Askerlik mesleğinin savaşta veya askerî harekâtta, yol, haberleşme, sağlık, yiyecek, içecek, silah sağlama vb. çok yönlü hizmetleri en akılcı, etkili ve seri bir biçimde plan ve programa bağlayıp uygulayan hizmetler bütünü, ikmal, lojistik
-
itibari hizmet zammı : isim Ağır ve tehlikeli işlerde çalışan görevlilerin fiilî hizmet sürelerine eklenen süre
-
lojistik hizmet : isim, askerlik Savaşta veya barışta askerlik mesleğinin çok yönlü ihtiyaçlarını yerine getirme
-
mecburi hizmet : isim Bursu veren kuruluşun hizmetinde zorunlu olarak belli bir süre çalışma
-
muvazzaf hizmet : isim, askerlik Askerlik çağına giren erkeklerin yapmakla yükümlü bulundukları askerlik görevi
-
askerlik hizmeti : isim, askerlik Askerlik
-
kamu hizmeti : isim Devlet ve öteki kamu tüzel kişileri tarafından halkın genel ve ortak gereksinimlerinin karşılanması
-
müşteri hizmeti : isim Müşteriye verilen hizmet
-
orta hizmeti : isim Orta işi"Orta hizmetini bile Himmet'e gördürüyor, koca evi ona sildirip süpürtüyordu." - Ö. Seyfettin
-
sağlık hizmeti : isim Sağlık konularını içeren çalışma alanı
-
yemek hizmeti : isim Bir kuruluş tarafından yemeğin hazırlanması ve dağıtılması işi
-
hizmet etmek : iş görmek, çalışmak"Vatan, evladının hizmetini bekliyor." - Ö. Seyfettin
-
hizmet görmek : birisinden yardım almak"Vatan, evladının hizmetini bekliyor." - Ö. Seyfettin
-
hizmete girmek : çalışmaya başlamak"Vatan, evladının hizmetini bekliyor." - Ö. Seyfettin
-
hizmetinde olmak : birinin yanında çalışmak, işlerini yapmak"Vatan, evladının hizmetini bekliyor." - Ö. Seyfettin
-
hizmeti dokunmak : -e görevde bulunmak, iş yapmak"Vatan, evladının hizmetini bekliyor." - Ö. Seyfettin