anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

off

Kelimeler > O ile başlayan kelimeler > off nedir ?
off
off, off nedir ,off ne demek
  • bozuk

    sıfat Bozulmuş olan"Daracık ve bozuk kaldırımlardan çamurlu sular akıyordu." - T. Buğra

  • bozuk

    isim, müzik Türk halk müziğinde, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük dokuz telli bir saz

  • kapalı

    sıfat Kapanmış olan, açılmamış, açık karşıtı"Şimdi oğlunu kanlı göğsü, kapalı gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu." - N. Hikmet

  • kötü

    sıfat İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı"Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur." - N. F. Kısakürek

  • devre dışı

    isim, fizik Elektrik donanımındaki enerji akımının bir noktada kesilme durumu

  • uzak

    sıfat Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı"Muallâ, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu." - P. Safa

  • eksik

    sıfat Bir bölümü olmayan, noksan, natamam"Bu kitap eksik, baş tarafı yok."

  • yanlış

    isim Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata"Sen hayatımdaki bir yanlışmışsın, keşke seni hiç tanımasaydım." - N. Eray

  • yok

    sıfat Bulunmayan, mevcut olmayan (nesne, kimse vb.), var karşıtı

  • serbest

    sıfat Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin

  • yorgun

    sıfat Çalışma vb. sebeplerle beden veya zihin etkinliği yavaşlayan, yorulmuş olan, bitap"Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş" - B. S. Erdoğan

  • taklidini yapmak

    bir şeyin veya kimsenin konuşmasını, davranışını komik bir biçimde tekrarlamak"Her memleket başkalarının yeniliklerini taklit ile başladığı intizama kendisinin eskiliklerini tahkik ile nihayet verir." - A. H. Müftüoğlu

  • anormal

    sıfat Genel olana, alışılmışa ve kurala aykırı olan, normal olmayan, düzgüsüz"Kadını âdeta şehvetli ve anormal bir zevkle, değil erkek hatta kızlar bile seyrediyordu." - H. E. Adıvar

  • tamamen

    zarf Bütün olarak, büsbütün, baştan sona"Ulaşım çileleri böylece giderilince köprüyü tamamen unutmuşlardı." - A. Kulin

  • boş

    sıfat İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı"Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler." - A. Gündüz

  • indirmek

    -i Yüksekten, sarp ve kötü yerden veya yukarıdan aşağıya inmesini sağlamak"Zeynep'i o sel yatağından, yağdan kıl çeker gibi indirdi." - Y. Kemal

  • çıkarmak

    -den Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak

  • bayat

    sıfat Taze olmayan"Dükkânlar karmakarışık, mallar bayat, kibar müşteriler birer birer çekiliyor, ayaktakımı her gün artıyor." - H. E. Adıvar

  • öldürmek

    -i Bir canlının hayatına son vermek"Beni öldürmek için birisi fazla bile / Ancak onun elinden çıkar böyle haile" - F. N. Çamlıbel

  • ileride

    zarf Gelecekte, gelecek zamanda"Beni ileride okuyacak insanlar için yazdığıma inanmışımdır." - S. Birsel

  • azalmak

    nsz Az denecek bir miktara inmek"Bakımsızlıklarla göçüp gitmiş bir cihan / Mevsimler soğumuş, sular azalmış" - F. H. Dağlarca

  • kalkmak

    nsz Gitmek üzere yerinden ayrılmak"Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız."

  • soğutmak

    -i Soğumasını sağlamak, soğumasına sebep olmak"Suyu soğutmak."

  • yanılmak

    nsz Tanımayarak, niteliğini iyi anlamayarak aldanmak"Bazen insanlar o kadar birbirlerine benziyor ki insan yanılıyor." - M. Yesari

  • ofsayt

    isim, spor Futbolda hücuma geçen takımın en az bir oyuncusunun topla oynandığı anda rakip takımın kale çizgisine, o takımın en yakın oyuncusundan daha yakın bulunması durumu"Maçta da kendini pek yormaz, yarı ofsayt durumlarından beleş goller çıkarırdı." - H. Taner

  • yanda
  • uygun olmayan
  • bozulmuş
  • bitmiş
  • -dan
  • -den
  • ileriye
  • görev dışındaki
  • sağdaki
  • terketmek
  • uzakta
  • öIdürmek
  • ötede
  • öteye
  • uzakta, uzağa, uzak, gitmiş, ayrılmış, izinli, sönmüş, kapalı, çalışmayan, tamamen,
  • bir hafta sonra. be off ayrılmak
  • bırakmak. far off çok uzak. He is well off. Hali vakti yerinde. Zengindir. kill off all enemies düşmanların hepsini öIdürmek. my off day izin günüm
  • dan
  • denize doğru açılan
  • gitmiş
  • havalanmak. The cheese is a bit off. Peynir biraz bozulmuş. The deal is off. Anlaşma iptal edildi. The electricity is off. Elektrik kesildi. We are off now. Nihayet yola çıkıyoruz.
  • mortlatmak
  • uzağa
  • yakınında
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • fena olmak
  • çıkmalı tümleç
  • aksi şeytan
  • dolaylı tümleç
  • kendi havasında gitmek (veya olmak)
  • fena yapmak
  • kalmalı tümleç
  • edatlı tümleç
  • fenafillah
  • kendi payına

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı