- durum
isim Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin
- mal
isim Bir kimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
- aşama
isim Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
- tabaka
isim, jeoloji Katman"Madenin üzerindeki kalın toprak tabakası kaldırılıyor."
- tabaka
isim Cepte taşınan tütün veya sigara kutusu"Ceviz ağaçlarının altına çökebilir, tabakalarınızdan birer sigara yakabilirsiniz." - S. F. Abasıyanık
- emlak
isim Ev, arsa, bahçe vb. taşınamayan mal ve mülklerin ortak adı, taşınmazlar, gayrimenkul"Eline geçen serveti emlake yatırıyordu." - E. E. Talu
- varlık
isim Var olma durumu, mevcudiyet"Bir millet, varlığını, her şeyden çok dilinde yaşatır." - O. V. Kanık
- mülk
isim Ev, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal
- hâl
isim Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet"Herkes hâline göre bir hediye verdi." - H. R. Gürpınar
- arazi
isim, coğrafya Yeryüzü parçası, yerey, toprak"Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi." - L. Tekin
- sınıf
isim Öğrencilerin yıllık öğrenime göre ayrıldıkları bölümlerden her biri"Birinci sınıf öğrencileri."
- mevki
isim Yer, mahal"Gelibolu civarında Akbaş mevkisinde bir cephane deposu vardı." - Atatürk
- Konak
isim Büyük ve gösterişli ev"Konaktan tekrar mektebe döndükten sonra uzun zaman boynu bükük dolaştım." - E. İ. Benice
- maliyet
isim, ekonomi Üretimde bir mal elde edilinceye değin harcanan değerlerin toplamı
- itibar
isim Saygınlık"Benim bir kuru itibardan başka neyim var bu dünyada kaybedecek?" - N. Cumalı
- mülkiyet
isim Sahiplik
- arsa
isim Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer
- miras
isim, hukuk Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet, kalıt, bırakıt, tereke
- malikâne
isim Geniş bir alana kurulmuş, büyük ve gösterişli ev, yurtluk
- yurtluk
isim Malikâne
- arazi, mülk,
- mal mülk arsa
- yüksek mertebe