-
arazi aracı : isim Her türlü arazide kullanılabilecek biçimde ve güçte yapılmış motorlu araç
-
arazi otomobili : isim Kara yollarında yolcu ve yük taşıyabilecek nitelikte olmakla beraber yüksek motor gücü sayesinde genellikle yol dışında ve engebeli arazide kullanılan taşıt"Normal otomobil değil de yabansı boyutlarda arazi otomobili kullanmak moda oldu." - A. Boysan
-
arazi taraması : isim Güvenlik güçlerinin belli bir bölgede tehlike oluşturabilecek patlayıcı vb. maddeleri özel araçlarla araması
-
arazi yarışı : isim, spor Her türlü arazi koşulunda özel motorlu araçlarla yapılan yarış
-
vakıf arazisi : isim Bir vakfın mülkiyeti içinde olan arazi
-
arazi açmak : fundalık, koruluk, sazlık yerleri temizleyerek tarıma elverişli duruma getirmek"Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi." - L. Tekin
-
arazi olmak : sıvışmak"Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi." - L. Tekin
-
araziye uymak : ortama, çevreye uymak"Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi." - L. Tekin