- ara
isim İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, aralık, boşluk, mesafe
- Aralık
isim Ara"İki masa arasında bir metre aralık var."
- süre
isim Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet"Hükümdar gibi davrandığınız sürece hükümdar sayılırsınız." - T. Oflazoğlu
- uzak
sıfat Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı"Muallâ, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu." - P. Safa
- açıklık
isim Açık olma durumu, aleniyet
- mesafe
isim Ara, aralık, uzaklık"Etrafı görememek, belki gözleri oyalayacak şeyleri bulamamak bu mesafeye sabır tüketen bir uzayış verdi." - H. S. Tanrıöver
- buut
isim, matematik Boyut
- müddet
isim Süre"Odada yalnız kalınca iki eski arkadaş bir müddet daha ağlaştılar." - Ö. Seyfettin
- geçmek
-e Bir yerden başka bir yere gitmek"Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim." - T. Buğra
- uzaklık
isim Uzak olma durumu, ıraklık"Duvarın yüzünde birbirine otuz arşın kadar uzaklıkta sımsıkı kapalı iki büyük kapı vardı." - H. R. Gürpınar
- fasıla
isim Aralık, ara, kesinti"Ancak bir iki saat uyuyabildiğim o gecenin sabahında mersiyemi ilk defa çocuklarıma hıçkırık fasılaları arasında okudum." - İ. A. Gövsa
- perspektif
isim Görünge
- menzil
isim Yolculukta dinlenmek amacıyla durulan yer, konak"Tanrı yardımcı olsun gayri yolda kalana / Biz menzile vararak atları çektik hana" - F. N. Çamlıbel
- geride bırakmak
- mesafe, uzaklık, soğukluk, mesafe
- sokulmamak
- uzak bir yerde