anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

break

Kelimeler > B ile başlayan kelimeler > break nedir ?
break
break, break nedir ,break ne demek
  • ara

    isim İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, aralık, boşluk, mesafe

  • Aralık

    isim Ara"İki masa arasında bir metre aralık var."

  • parça

    isim Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey"Yolun bu parçası bozuk."

  • kırık

    sıfat Kırılmış olan"Ahmet hemen heybesini açtı ve makasını, kırık tarağını çıkardı." - İ. H. Baltacıoğlu

  • kırık

    isim Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın

  • kırık

    isim, jeoloji Fay

  • kırılma

    isim Kırılmak işi"Ancak diyince şu bilmem ne kulübüyle bilmem ne kulübünün son maçlarındaki kafa, kol, bacak kırılmasından söz açacağımı sanmayınız." - N. Hikmet

  • açıklık

    isim Açık olma durumu, aleniyet

  • çatlak

    sıfat Çatlamış olan"Çatlak bardak."

  • paydos

    isim İşi veya çalışmayı geçici olarak bırakma"Atatürk mektepten ayrılmak üzereyken paydos trampeti çaldığından hepimiz bahçeye boşandık." - H. Taner

  • ara vermek

    yeniden başlamak için bir işi bir süre bırakmak, durmak

  • araya girmek

    iki kişinin arasındaki bir işe karışmak

  • nefes almak

    havayı ciğerlerine çekmek, soluk almak

  • kesme

    isim Kesmek işi"Bir dönem, içkiyi haftalarca tamamen kesmeyi başardığım için, ondan sonra içtiğim her kadeh, bir adım gerilemek demekti." - E. Şafak

  • mola

    isim Yorgunluğu gidermek için duraklama"Köye gidinceye kadar iki yerde mola verdik."

  • şans

    isim Mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güç, baht, talih, felek"Bir hafta içinde kayıplar ve kazanmalarla şansım değişti." - R. H. Karay

  • tatil

    isim Kanun gereğince çalışmaya ara verileceği belirtilen süre, dinlenme"Gel gelelim berberlere karşı haksızlığımız şu hafta tatili işinde bile kendini gösteriyor." - N. Hikmet

  • teslim olmak

    üstün bir güç karşısında mücadeleden vazgeçip yenilgiyi kabul etmek

  • değişme

    isim Değişmek işi

  • lafa karışmak

    biri veya birileri konuşurken bir başkası konuşmak, konuşmaya katılmak"Galiba ızdırabın ne olduğunu tecrübe edenler için saadet boş laf." - E. İ. Benice

  • teneffüs

    isim, biyoloji Solunum

  • nüfuz etmek

    bir şeyin içine işlemek, geçmek

  • fırsat

    isim Herhangi bir şey için en uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile, okazyon"Önce istemedim, sonra düşününce bunun evden kurtulmam için bir fırsat olduğunu anladım." - A. Ümit

  • meydana gelmek

    olmak, oluşmak"Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu." - Ö. Seyfettin

  • seri

    isim Herhangi bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi"Bu, seri hâlinde yazılmış bir yazı değildir." - S. F. Abasıyanık

  • seri

    sıfat Hızlı"Nazik ve oynak tavırlar, seri kelimelerle sözüne devam etti." - R. N. Güntekin

  • kendinden geçmek

    bilinci işlemez olmak, kendini kaybetmek, bayılmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  • fren

    isim, teknik Bir makinenin, herhangi bir taşıtın hızını kesmeye veya onu durdurmaya yarayan mekanizma

  • mola vermek

    uzun süren yolculuğa, yürüyüşe veya çalışmaya, dinlenmek amacıyla bir süre ara vermek, oturup dinlenmek"Köye gidinceye kadar iki yerde mola verdik."

  • dinlenme

    isim Dinlenmek (I) işi, istirahat"Kendisine bir yere oturup dinlenmeyi teklif ettim." - A. Haşim

  • dinlenme

    Dinlenmek (II) işi

  • kısım

    isim Parçalara ayrılmış bir şeyin her bölümü, bölük, kesim"Felsefenin teorik olan kısmına pek aldırmaz." - N. Araz

  • çözmek

    -i Düğümlü, bağlı veya sarılı bir şeyi açmak

  • dövmek

    -i Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak"Harp Divanına vermeden önce şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem!" - H. E. Adıvar

  • değişiklik

    isim Değişik olma durumu

  • bozmak

    -i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek"Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."

  • bozdurmak

    -i, -e Bozma işini yaptırmak"Dün akşam, İstanbul'dan gelirken cebimdeki son mecidiyeyi bozdurup iki okka çavuş üzümü aldım." - Y. Z. Ortaç

  • kırmak

    -i Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak"Taşları kırmak. Bardağı kırmak."

  • kırılmak

    nsz Kırma işine konu olmak, bir veya birçok parçaya ayrılmak

  • açmak

    -i Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek"Kapıyı açıp içeri giriyorum." - A. Ağaoğlu

  • mahvetmek

    -i Yok etmek

  • yıkmak

    -i Kurulu bir şeyi parçalayarak dağıtmak, bozmak, tahrip etmek"Yangın yarım saatin içinde her yeri sardı, uğruna gelen ne varsa yaktı, yıktı." - M. Ş. Esendal

  • fırlamak

    nsz Hızla, birdenbire bulunduğu yerden çıkmak, ayrılmak"Çalgıcıların oğlu, elinde kenarları zilli kocaman bir tefle ortaya fırladı." - L. Tekin

  • bitmek

    nsz Tükenmek"Dün akşam param bitmişti." - S. F. Abasıyanık

  • yükselmek

    nsz Yükseğe çıkmak"Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti." - N. Cumalı

  • çatlamak

    nsz Parçaları ayrılıp dağılmayacak bir biçimde yarılmak"Eğer çay doldururken bardak çatlarsa, üzerlerinde nazar olduğuna hükmeder, gidip bir koşu ateşte tuz çevirirdi." - E. Şafak

  • bitirmek

    -i Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak"Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." - P. Safa

  • kaçmak

    -e Hızla koşup bir yere saklanmak"Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın." - H. R. Gürpınar

  • vazgeçmek

    -den Kendi hakkı saydığı bir şeyi artık istemez olmak

  • koparmak

    -i Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak"O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın!" - O. C. Kaygılı

  • bozulmak

    nsz Bozma işine konu olmak"Pazarlık bozulur, nişan bozulur, makine bozulur, mal bozulur." - B. Felek

  • yenmek

    -i Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek"Kahramanlar daima yenmek veya düşmanlarını yendikten sonra da yine yenecek düşman bulmak isterler." - A. Ş. Hisar

  • patlak vermek

    gizli kalması istenen veya beklenmedik bir olay, ansızın ortaya çıkmak"Patlak davul."

  • parçalamak

    -i Parçalara ayırmak, bütünlüğünü bozmak, parça parça etmek"Biraz iyi bakınca gördüm ki kuş, yılanı parçalayıp yiyor." - M. Ş. Esendal

  • patlamak

    nsz Nesneler, iç basıncın etkisiyle ve çoğunlukla büyük ses çıkararak dağılmak, infilak etmek"Dinamit patladı."

  • yaralamak

    -i Silah, bıçak vb. bir araçla yara açmak"Kocaman bir bıçağı kuşağının arasından çıkarıp Seher'i böğründen yaraladı." - S. F. Abasıyanık

  • parçalanmak

    nsz Parçalama işine konu olmak, parçalara ayrılmak, paralanmak"Mine'nin parçalanmış bedeni gözlerimin önüne geliyor." - A. Ümit

  • kesmek

    -i Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak"İpi kesmek."

  • yarmak

    -i Uzunlamasına bölüp ayırmak"Odunu yarmak."

  • yarılmak

    nsz Yarma işi yapılmak

  • dağıtmak

    -i Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak"Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı." - Y. K. Beyatlı

  • gaf

    isim Yersiz, beceriksiz, zamansız söz veya davranış, patavatsızlık, pot"Gerçekçi olmayışı yüzünden, bugün bize tarihî gaf olarak görülen atılımlarla, bu çizgi hayli gölgelenmiştir." - H. Taner

  • kötüleşmek

    nsz Kötü duruma gelmek"Havalar kötüleşti."

  • kırma

    isim Kırmak işi

  • kopmak

    nsz Herhangi bir yerinden ikiye ayrılmak"Tel koptu. İp koptu."

  • fasıla

    isim Aralık, ara, kesinti"Ancak bir iki saat uyuyabildiğim o gecenin sabahında mersiyemi ilk defa çocuklarıma hıçkırık fasılaları arasında okudum." - İ. A. Gövsa

  • firar etmek

    kaçmak"Bu gidişe firar denilmez, kurtuluşa gidiyoruz." - A. Gündüz

  • durak

    isim Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer"İlk durakta otobüsten atlayarak geriye döndüm." - S. F. Abasıyanık

  • kopma

    isim Kopmak işi

  • istirahat

    isim Dinlenme, rahat etme"Askerimiz şu beklemeyi bir istirahat sayıyor." - Ö. Seyfettin

  • bozuşmak

    -le Araları açılmak"Karısı ile barıştı lakin Zühtü ile bozuştu." - B. Felek

  • kaçış

    isim Kaçma işi"Yükü ağırlaştıkça şarabı bir kaçış olarak görüyor olmalıydı." - A. Kutlu

  • kaçma

    isim Kaçmak işi, firar"Fabrikayı boşaltmaları için dışarıdan çağrı yapılırken kaçma arzusuyla yanıp tutuşanlar oldu." - L. Tekin

  • itiraf etmek

    başkaları tarafından bilinmesi kendi için sakıncalı görülen bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklamak, söylemek, bildirmek"Hatıralarım demek; söylemek istediklerim, itiraflarım demek, söyleyebildiklerim demektir." - F. R. Atay

  • servis kırmak

    Tenis, Rakip servis atarken karşı tarafın oyunu kazanması.

  • atılma

    isim Atılmak işi"Vezin ve kafiyenin atılması, lirizmden yüz çevirme, imge kullanılmaması, şiirde yenilik sayılıyordu." - S. Hilav

  • caymak

    -den Sözünden, kararından dönmek, vazgeçmek"Yonca düşündü, önce annesiyle alışverişe gitmek istedi, sonra caydı." - O. Rifat

  • ihlâl etmek

    Hukuk, Zarar vermek; zedelemek; dokunmak; hakkını zedelemek; çiğnemek; bozmak

  • siyahlaşmak

    nsz Rengi karaya dönmek, kararmak"O mor karanlıkların siyahlaştığı yere yaklaşıyordu." - Ö. Seyfettin

  • tahlil etmek

    çözümlemek"Biz yine sırasıyla bu seyahatlerin tahliline geçerek mühim noktalara işaret etmeye çalışalım." - A. H. Çelebi

  • uymamak
  • iflâs ettirmek
  • sona erdirmek
  • kısımlara ayırmak
  • (rekor) kırmak
  • ani düşüş
  • ani kesiş
  • az bir miktar
  • bir yerini kırmak
  • birdenbire durmak
  • birdenbire yön değştirmek
  • devrenin bozulması
  • devrenin kapanması
  • devreyi bozmak
  • devreyi kapatmak
  • ilgisi kesilmek
  • içine girmek
  • paragraflar arasındaki fasıla
  • riayet etmemek
  • ruhen yıkılmak
  • top atmak
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • gezmen
  • kanını içine akıtmak
  • kanına ekmek doğramak
  • seyyah
  • Kutup Yıldızı
  • kanını yerde koymak
  • kanına işlemek
  • kanına girmek
  • kanıyla ödemek
  • kanı sulanmak

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı