-
kırık hava : isim, müzik Hareketli ve canlı oyun melodisi ve türküsü
-
kırık çizgi : isim, matematik Bir veya birkaç noktada doğrultu değiştiren çizgi
-
kırık dökük : sıfat Eski, sağlam olmayan, çürük, değersiz"Ali'nin masası diye bir kırık dökük daire yazıhanesini satmıştı." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
ırzı kırık : sıfat Namussuz, rezil"Müdür denen ırzı kırık attı beni buraya." - K. Korcan
-
ipi kırık : sıfat Serseri, sorumsuz (kimse)
-
kalbi kırık : sıfat Üzgün, ümitsiz
-
kıçı kırık : sıfat Önemsiz, değersiz (şey veya kimse)"Sıradan bir gazetede kıçı kırık bir foto muhabiri iken son yıllarda birdenbire ünlü bir fotoğraf sanatçısı oluvermiştir." - İ. Aral
-
kırık plak gibi : zarf durmaksızın, aynı tonda tekrarlayarak"Ahmet hemen heybesini açtı ve makasını, kırık tarağını çıkardı." - İ. H. Baltacıoğlu
-
kırığı olmak : karnede zayıf notu bulunmak"Ahmet hemen heybesini açtı ve makasını, kırık tarağını çıkardı." - İ. H. Baltacıoğlu