-
altı alay üstü kalay : içi, dışı gibi özenilmiş olmayan şeyler için söylenen bir söz"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altı kaval, üstü şişhane (veya şeşhane) : giysilerini birbirine uygun düşüremeyen, yakıştıramayanlar için söylenen bir söz"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altı yaş olmak : işe birtakım oyunlar karışmak, böyle bir işe girişmekte sakıncalar bulunduğu anlaşılmak"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altı tutmak : pişirilirken yiyecek hafifçe yanmak"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altına imza atmak : destek vermek amacıyla aynı düşüncede olduğunu göstermek"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altına imza koymak : konuyu veya anlaşmayı kabul ettiğini belirtmek"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altında kalmamak : karşılığını vermek, gördüğü iyilik veya kötülüğü karşılıksız bırakmamak"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altından çapanoğlu çıkmak : bir işin gizli kalmış kötü ve aksak yanıyla, kuşkulu bir durumuyla karşılaşmak"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altından kalkamamak : bir işi başaramamak, becerememek, üstesinden gelememek"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altını çizmek : bir sözün önemini belirtmek, üzerine dikkati çekmek, vurgulamak"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altını ıslatmak : altına etmek"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altını kapatmak : ocağın alevini kapatmak"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altını kısmak : ocağın alevini azaltmak"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altta kalanın canı çıksın : "herkes başının çaresine baksın, gücü yetmeyen ne olursa olsun" anlamında kullanılan bir söz"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altta kalmak : herhangi bir iyiliğin karşılığını ödeyememek"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
altta yok üstte yok : yoksul, fakir"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
alttan almak : sert konuşan bir kimseye yumuşak bir dil kullanmak, aşağıdan almak"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
alt olmak : yenilmek"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
alt perdeden konuşmak : hafif sesle yavaş konuşmak"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
alttan güreşmek : gizli gizli yenme yollarını kollamak"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
alt değirmen güçlü akar : "kaynakları eski ve bol olan kuruluşlar sağlam ve verimli olur" anlamında kullanılan bir söz"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba
-
alt etmek : üstünlük sağlamak, yenmek"Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor." - Z. O. Saba