mostly

mostly

çoğu
zamir Bir şeyin büyük bölümü"Biz o zaman okuduğumuz mısraların çoğunu ezber bilirdik." - A. Ş. Hisar
çoğu kez
zarf Genellikle
çoğunlukla
zarf Çoğunluğa dayanılarak, ekseriyetle"Karar çoğunlukla alındı."
genellikle
zarf Genel olarak, büyük bir çoğunlukla, çoğu kez, çoğun, çoğunlukla, çoklukla, ekseri, ekseriya, ekseriyetle, umumiyetle"Türkler genellikle konukseverdir."
geniş kapsamlı
büyük ölçüde
daha çok
geniş ölçüde
çoğu zaman
çoğunlukla, çoğu, çoğu kez