- canlı
sıfat Canı olan, diri, yaşayan"Bütün canlıların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı." - N. Cumalı
- sürme
isim Sürmek işi
- sürme
isim Kirpik diplerine sürülen siyah boya, sürme, is"Genç güzel aşçı kadının kirpiklerinde sürme, parmaklarında kına yoktu." - A. Gündüz
- sürme
isim Sürme mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık
- şiddetli
sıfat Etkisi çok olan, zorlu"Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu." - F. R. Atay
- sert
sıfat Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı"Sert tahta."
- kullanma
isim Kullanmak işi, istimal"Dördüncü günün sabahında, işçilerden hiçbiri buldozeri kullanmaya yanaşmıyordu artık." - E. Şafak
- enerjik
sıfat Enerji ile ilgili
- sürücü
isim Karada kullanılan motorlu araçları sürüp yöneten kimse, şoför"Hangi dolmuşa binersen bin, uzat parayı sürücüye, sürücü hemen elinin tersiyle iter." - M. İzgü
- sürüş
isim Sürme işi
- araba gezintisi
- hareket ettiren
- tuttuğunu koparan
- çalıştıran, işleten, çeviren, hareket ettiren, sürme, sürüş, işletme, çalıştırma
- çeviren