-
toz boya : isim Sulandırılarak kullanılan, çeşitli renkte toz durumundaki boya
-
toz bulutu : isim Havada oluşan yoğun toz
-
çiçek tozu : isim, bitki bilimi Çiçekli bitkilerde erkek organın başçığında bulunan döl hücresi, polen
-
zımpara tozu : isim Taş kesme çarklarının üzerine yapıştırılan maden tozu
-
tozpembe : isim Açık pembe renk
-
toz toprak : isim Toz ve toprak yığını"Yere dökülmüş küçük mozaikler gibi toz toprağın içinde sönüp sönüp parlıyor." - R. H. Karay
-
sabun tozu : isim Toz durumunda olan sabun
-
toz sabun : isim Toz durumuna getirilmiş sabun
-
toz şeker : isim Ufak billur biçiminde şeker
-
tozkoparan : sıfat Çok rüzgârlı (yer)
-
davultozu : isim Gerçekleşmesi imkânsız durum
-
toz bezi : isim Toz almakta kullanılan bez
-
toz duman : isim Yerden kalkarak havayı kaplayan yoğun toz"Toz duman içinde gidiyoruz." - A. Gündüz
-
toz fırçası : isim Toz almak veya tozu temizlemek için kullanılan yumuşak kıllı fırça
-
toz maskesi : isim Tozların boğaz yoluna kaçmasını engellemek amacıyla kullanılan özel maske
-
bıçkı tozu : isim Doğramacılıkta bıçkıdan çıkan ve çoklukla yakacak olarak kullanılan toz ve talaş
-
kabartma tozu : isim Pasta, çörek vb. hamur işlerinde kabarmayı sağlayan toz, sodyum bikarbonat
-
kurtayağı tozu : isim, tıp (***) Kurtayağının sporlu başaklarından elde edilen, hekimlikte kullanılan sarı bir toz
-
limon tozu : isim Sitrik asit
-
Oltu tozu : isim Pire otunun kurutulup toz durumuna getirilmesiyle pire öldürücü olarak kullanılan toz
-
süt tozu : isim Sütün özel yöntemlerle kurutularak toz durumuna getirilmiş biçimi
-
toz almak : bir yerin tozunu temizlemek"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
toz etmek : ezip harap etmek, ortadan kaldırmak"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
toz kondurmamak : bir şeyde herhangi bir kusurun varlığını kabul etmemek, bir şeyi kusursuz göstermek"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
toz koparmak : toz kaldırmak"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
tozdan dumandan ferman okunmamak : ortalık çok karışık olmak"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
toz olmak : toz durumuna gelmek"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
tozu dumana katmak : ortalığı altüst etmek"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
tozunu almak (veya atmak veya silkelemek veya silkmek) : bir şeyi silerek tozdan temizlemek"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan