-
toz almak : bir yerin tozunu temizlemek"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
toz etmek : ezip harap etmek, ortadan kaldırmak"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
toz kondurmamak : bir şeyde herhangi bir kusurun varlığını kabul etmemek, bir şeyi kusursuz göstermek"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
toz koparmak : toz kaldırmak"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
tozdan dumandan ferman okunmamak : ortalık çok karışık olmak"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
toz olmak : toz durumuna gelmek"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
tozu dumana katmak : ortalığı altüst etmek"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan
-
tozunu almak (veya atmak veya silkelemek veya silkmek) : bir şeyi silerek tozdan temizlemek"Köy yolları tozdan ve çamurdandır ama sevgi ve ızdırapla doludur." - M. Kaplan