- bilim
isim Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim"Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi eserleri bana ok
- bilgi
isim İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat
- okuma
isim Okumak işi, kıraat"Okuması vardı, yazması azdı." - B. Felek
- öğrenim
isim Herhangi bir meslek, sanat veya iş için gerekli bilgi, beceri ve alışkanlıkların elde edilmesi amacıyla yapılan çalışma, tahsil"Öğrenimini bitirmeye bir yıl kala Türkiye'deki büyük fabrika sahiplerinden çağrılar alıyormuş." - M. C. Anday
- ilim
isim Bilim"İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir" - Yunus Emre
- malumat
isim Bilgi"Bu hakikatler artık çocukların bildikleri en basit malumat sırasına geçmiştir." - H. R. Gürpınar
- aşina
sıfat Bildik, tanıdık"Sanki herkes uzun yolculuktan yeni dönmüş ve aşinalara kavuşmuştu." - T. Buğra
- bildik
sıfat Tanıdık (kimse veya şey)"Bu kesin tavır, annemin bildik tavrı değildi." - A. Kutlu
- irfan
isim Bilme, anlama, sezme"Zira onun irfan seviyesi hakkında malumatım pek azdır." - R. H. Karay
- öğrenme
isim Öğrenmek işi"Öğrenme konusundaki yorulmayan açlığımı karşılayan bir okuldaydım." - A. Kutlu
- ilim kazanma
- ilim kazanma.