"mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi" ile ilgili cümle görmek istiyorsan, aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
-
mal adama hem dost hem düşmandır : "malın insana yararı olduğu gibi zararı da vardır" anlamında kullanılan bir söz"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
mal bulmuş Mağribî gibi : "büyük bir zenginliğe kavuşmuşçasına aşırı sevinç ve coşku ile" anlamında kullanılan bir söz"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
mal canı kazanmaz, can malı kazanır : "insan mal kazanacağım diye sağlığını tehlikeye atmamalıdır" anlamında kullanılan bir söz"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
mal canın yongasıdır : "insan, malına gelen zarardan, canına gelmişçesine acı duyar" anlamında kullanılan bir söz"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
mal edinmek : kendine mal sağlamak, mal sahibi olmak"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
mal etmek : bir değer karşılığında sahip olmak"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
mal kaldırmak : ürün elde etmek"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
mal kapatmak : para karşılığında herhangi bir üretim alanındaki verimin sırf kendisine ayrılmasını sağlamak"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
mal meydanda : bir işin gizli bir yönünün olmadığını belirten bir söz"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi : malı mülkü yüzünden kendini üzüntüye kaptırmamak veya malı mülkü ile övünmemek gerektiğini anlatan bir söz"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
mal olmak : bir şeye bir değer karşılığında sahip olmak"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
mal yapmak : servet sahibi olmak"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
malı ongun olanın adı angın olur : "malından çok ürün alan kişinin adı her yerde anılır" anlamında kullanılan bir söz"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
malın iyisi boğazdan geçer : "kişinin, yiyemediği malının bir değeri yoktur" anlamında kullanılan bir söz"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür : "züğürt, yokluk içinde bulunduğundan yiyemez, varlık içinde olduğu hâlde yiyemeyen de bunun gibidir" anlamında kullanılan bir söz"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
malı götürmek : herkesin göz diktiği bir çıkarı elde etmek"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin
-
mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan : "bu dünya gelip geçicidir, mala mülke fazla değer vermemek gerekir" anlamında kullanılan bir söz"Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı." - Ö. Seyfettin