- haber
isim Bir olay, bir olgu üzerine edinilen bilgi, salık"Bir zabit nefes nefese şu haberi getirdi." - O. S. Orhon
- söz
isim Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil
- bilgi
isim İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat
- emir
isim Buyruk, komut, talimat, ferman
- laf
isim Söz, lakırtı"Galiba ızdırabın ne olduğunu tecrübe edenler için saadet boş laf." - E. İ. Benice
- sözcük
isim Kelime"Can ile ruh sözcükleri çoğu zaman aynı anlamda kullanılıyor." - A. Boysan
- konuşma
isim Konuşmak işi"Hurşit hiç karışmıyordu konuşmaya." - A. Kulin
- kumanda
isim Komuta"Gemideki bütün askerler, derhâl kumanda kulesinin altındaki kaporta denilen delikten içeri giriyorlar." - E. M. Karakurt
- sessiz
sıfat Sesi olmayan, ses çıkarmayan"Işık bol, sofra açık, kadehler pırıl pırıl / Bak, sessiz adımlarla yaklaşıyor yeni yıl / Omzuma koy başını bir gül hafifliğiyle" - H. F. Ozansoy
- kelime
isim Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük"Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır." - O. V. Kanık
- işaret
isim Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im"Noktalama işaretleri."
- mesaj
isim Bir devlet büyüğünün, bir sorumlunun belirli bir olay veya durum dolayısıyla ilgililere gönderdiği bildiri
- ağız kavgası
isim Tartışma
- malumat
isim Bilgi"Bu hakikatler artık çocukların bildikleri en basit malumat sırasına geçmiştir." - H. R. Gürpınar
- anlatmak
-i, -e Bilgi vermek, izah etmek"Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi." - P. Safa
- söylemek
-i Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak"Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim." - R. N. Güntekin
- münakaşa
isim Tartışma"Seninki mızıkçılık etmeye kalkıyor da onun için münakaşasını yapıyoruz." - N. Hikmet
- ifade etmek
anlatmak"Bu kitabın bende hazin bir intiba bıraktığını söylersem yanlış bir ifadede bulunmamış olurum." - A. H. Çelebi
- parola
isim Askerlerin birbirlerini tanımalarını sağlayan ve kendi aralarında önceden kararlaştırdıkları kelime veya söz"Bir asker uzaktan, görünmeyen bir yerden parola soruyordu." - M. Ş. Esendal
- havadis
isim İlgi ile karşılanabilecek haber"Şiirde gazete havadisini andıran bir mısra da bulunabilir." - A. H. Çelebi
- tavsiye
isim Öğütleme, yol gösterme"Doktorların tavsiyesini yerine getirmek için de yürüye yürüye evine vaktinde yetişir." - A. Ş. Hisar
- vaat
isim Bir işi yerine getirmek için verilen söz"Bütün bunlar güneşli ve rüzgârlı bir günün boş vaatleri miydi?" - N. Hikmet
- kelam
isim Söz"Mecliste arif ol kelamı dinle / El iki söylerse sen birin söyle" - Karacaoğlan
- lafız
isim Söz, kelime"Lafız ve mana, tıpkı eskisi gibi birbirinden ayrı telakki ediliyor." - Y. K. Beyatlı
- medih
isim Övme"Gel ha güzel ha methin söyleyim / Ağzın şeker, dudakların bal gibi" - Dadaloğlu
- kelime, sözcük, söz, mesaj, haber, bilgi, kısa konuşma, kısa görüşme, emir, sözcüklerle ifade etmek, anlatmak
- lakırdı
- sözle ifade etmek
- sözlü olarak
- vaad