- hava
isim Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı
- perde
isim Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye veya bir açıklığın önüne gerilen örtü"Durmadan pencere kapatıyor, perde çekiyorum." - A. Ağaoğlu
- ses
isim Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
- Aralık
isim Ara"İki masa arasında bir metre aralık var."
- ton
isim Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı
- ton
isim, müzik İnsan veya çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi
- renk almak
yeni bir renk kazanmak"Birisi sütsüz çikolata renginde, uzun boylu, geniş omuzlu Amerikan boksörlerine benziyordu." - A. Gündüz
- tavır
isim Durum, vaziyet (I), hâl"Bu libaslar altında ikisinin de yürümeleri, tavırları değişmişti." - A. H. Müftüoğlu
- tarz
isim Özel oluş veya davranış biçimi, üslup, stil, janr"Annesi o tarz yaşayıştan hoşlanır mı?" - A. M. Dranas
- yumuşatmak
-i Sertliğini gidermek, yumuşak duruma getirmek
- donuklaştırmak
-i Donuk duruma getirmek
- nitelik
isim Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet"Niteliğini kestiremediği müzmin iştahsızlıktan, sürekli kırıklıklardan yorgun düşmüş." - A. İlhan
- ses rengi
Diksiyon ve Hitabet, Sesin kişiye özgü olan tınısı.
- renk tonu
- ruh hali
- beden kuvveti
- fikir hali
- müzik sesi
- ses, ses tonu, ton, perde, ton, renk tonu, ton, tarz, tavır, hava