- doğru
sıfat Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı
- tam
sıfat Eksiksiz, kesintisiz"Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım." - A. Gündüz
- uygun
sıfat Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar
- kesin
sıfat Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen, değişmez, mutlak, kati, maktu"Sevmem kesin sözleri, bir kesin söz duydum mu tersine söylemek gelir içimden." - N. Ataç
- yerinde
sıfat İyi, yeterli"Binbaşı uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam." - M. Ş. Esendal
- erken
zarf Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı"Sakın geç kalma, erken gel." - A. Rasim
- vakitli
sıfat Zamanında yapılan, zamanında olan"Bu, vakitli bir iş sayılmaz."
- vaktinde
zarf Önceden belirlenen, düşünülen vakitte"Geceyi geçireceğimiz kaza merkezine vaktinde yetişmemiz şüpheye giriyor." - R. N. Güntekin
- kat’î
- yerinde olan
- münasip vakitte. timeliness vakitlilik.
- tam vaktinde, yerinde, uygun