anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

swell

Kelimeler > S ile başlayan kelimeler > swell nedir ?
swell
swell, swell nedir ,swell ne demek
  • güzel

    sıfat Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı"Güzel kız. Güzel çiçek." "Yalının en güzel odası bizimdi."

  • hoş

    sıfat Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren"Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı" - Âşık Veysel

  • dalga

    isim Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket"Dışarıda nemli bir rüzgâr esiyordu, dalgalar durulmamış, yalnız biraz ağırlaşmıştı." - A. Erhat

  • iyi

    sıfat İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı"Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum." - F. R. Atay

  • sis

    isim, coğrafya Atmosferin alt tabakalarındaki küçük su taneleri veya buhardan oluşan bulutların çok alçalarak yeryüzüne kadar inmesiyle oluşan duman"Kalküta'yı süt mavisi bir akşam sisi kaplıyor." - R. H. Karay

  • ölü deniz

    isim Fırtınadan sonra tamamıyla sakin duruma gelmiş deniz

  • göğsü kabarmak

    övünç duymak, kıvanmak, iftihar etmek

  • çalkantı

    isim Deniz ve gölde dalgalanma"Kaptan, gemiyi ağzına kadar doldurmuş, gemi yan yatmış, bir deniz çalkantısıyla alabora olmuş." - N. Hikmet

  • süper

    sıfat Nitelik, nicelik ve derece bakımından üstün olan

  • iftihar etmek

    kıvanç duymak, övünmek"Bu kararı size tebliğ ederken çok derin bir inşirah ve iftihar duyduğumu ehemmiyetle kaydetmek isterim." - H. S. Tanrıöver

  • birinci sınıf

    isim, eğitim bilimi Öğretim kurumlarında ilk yıl

  • çalım satmak

    kurulup büyüklük taslamak"Sözlerini tartarak konuşuyorlarsa çalımlarından değil bu." - N. Uygur

  • sık

    sıfat Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı"Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç."

  • züppe

    sıfat Giyinişte, söz söyleyişte, dilde, düşünüşte toplumun gülünç ve aykırı saydığı yapmacıklıklara ve aşırılıklara kaçan"Tuhaf, züppe bir muhit içine düştüm, diyordu." - S. F. Abasıyanık

  • kabarmak

    nsz Ağırlığı artmadan hacmi büyümek"Ekmek iyi kabardı."

  • yükselmek

    nsz Yükseğe çıkmak"Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti." - N. Cumalı

  • harika

    sıfat Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran"Türk tarihi harikalarla doludur."

  • büyütmek

    -i Büyük duruma getirmek, genişletmek"Onun hicvi, yalnızca görüntüleri büyüten bir büyüteç değil." - N. Hikmet

  • şişirmek

    -i Şişkin bir duruma getirmek"Nefesinin olanca gücü ve hızıyla şişirdiği tulumu dudaklarına yanaştırdı." - O. C. Kaygılı

  • artmak

    isim Büyük heybe

  • artma

    isim Artmak işi"Tiyatrolar sayıca arttı, bunun sonucu seyirci sayısında da artma oldu." - M. And

  • şişmek

    nsz İçi hava veya gazlarla dolarak gerilmek"Balon şişti."

  • kabartmak

    -i Kabarmasını sağlamak, kabarmasına yol açmak"Vapur geri geri beyaz köpükler kabartarak açılmaya başlamış." - Ç. Altan

  • artış

    isim Artma işi, artım"Bu artış nicelik bakımından olduğu kadar nitelikte de görüldü." - M. And

  • şişlik

    sıfat Şiş (II) olmaya elverişli"Şişlik et."

  • yükselme

    isim Yükselmek işi, itila"Pencereden çıkıp göğe yükselmeye başladı." - İ. O. Anar

  • büyümek

    nsz Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek"Büyür güzellikleri, vücutları, kısmetleri çocuklar uyurken." - F. H. Dağlarca

  • çoğalmak

    nsz Azken çok olmak, çok duruma gelmek, artmak, fazlalaşmak, ziyadeleşmek"Ansızın aşağıda ayak sesleri, uğultular çoğaldı." - Y. Z. Ortaç

  • kabarış

    isim Kabarma işi

  • kurulmak

    nsz Kurma işine konu olmak veya kurma işi yapılmak"Kurulmuştu benim adıma bir saray / Çevresini dolanmış gümüşten bir çay" - A. M. Dranas

  • modaya uygun
  • artırmak çoğaltmak
  • tümsek yer
  • şişmek, kabarmak, şişirmek, kabartmak, denizin dalgalanması, sesin yükselmesi,
  • dalgalı deniz
  • kabarmak. swell with pride iftiharla göğsü kabarmak
  • koltukları kabarmak. the swell of the ground tümsek
  • orgda perdelerin yükselmesini kontrol eden cihaz
  • tatlı meyil. He has a swelled head Kibirli bir kimsedir. swell ing. şiş
  • şişmiş yer
  • şişmiş yer.
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • alan araştırması
  • talan
  • ettirgen
  • edilgen çatı
  • top sağır
  • ikili çatı
  • alan hızı
  • asma tavan
  • sağır yılan
  • edilgen

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı