anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

stuff

Kelimeler > S ile başlayan kelimeler > stuff nedir ?
stuff
stuff, stuff nedir ,stuff ne demek
  • para

    isim, ekonomi Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit"Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı." - F. Otyam

  • madde

    isim Duyularla algılanabilen nesne

  • iş

    isim Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık

  • dolgu

    isim Bir oyuğun, bir kovuğun içine doldurulan madde"Diş dolgusu."

  • ilaç

    isim Bir hastalığı iyi etmek veya önlemek için türlü yollarla kullanılan madde, em, deva

  • görev

    isim Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş

  • asıl

    isim Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı"Bir belgenin aslı."

  • ev eşyası

    isim Evde kullanılan değişik nitelikli eşyaların bütünü, barhana

  • eşya

    isim Türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesneler"Güçlük, ev bulmak ve eşyayı taşımak derdiyle başlar." - B. Felek

  • boş laf

    isim Gereksiz, yararsız bir biçimde konuşma

  • nesne

    isim Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi olan her türlü cansız varlık, şey, obje

  • esas

    isim Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel

  • sürmek

    -i, -e Yönetip yürütmek, sevk etmek

  • şey

    isim Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, belirsiz anlamda bir söz"İnsan bir şeyin değerini ondan yoksun kalınca anlıyor." - Halikarnas Balıkçısı

  • doldurmak

    -i Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek"Bunu bilmek içimi kederle dolduruyordu." - A. Ağaoğlu

  • hammadde

    Ziraat (Tarım), Bir ürün ya da mal meydana getirmek için gerekli maddelerin işlenmeden önceki durumu, işlenmemiş madde.

  • malzeme

    isim Gereç"Kullanılacak tüm malzemeleri denetleyip her gelişmeden anında haberdar edilmek istiyordu." - E. Şafak

  • tıka basa doldurmak

    doldururken çok bastırıp sıkıştırmak"Kompartıman tıka basa doluydu." - A. Gündüz

  • fodra

    isim Düz ve dik durması için elbisenin bazı yerlerine kumaşla astar arasına konulan sert ve kolalı bez

  • kumaş

    isim Pamuk, yün, ipek vb.nden makinede dokunmuş her türlü dokuma"Her şey, esvap ve eşya Bursa'da dokunan ipek kumaşlardan yapılmıştır." - F. R. Atay

  • saçma

    isim Saçmak işi

  • tıka basa yemek

    mideye sıkıntı verecek kadar çok yemek"Kompartıman tıka basa doluydu." - A. Gündüz

  • tıkamak

    -e, nsz Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak"Ahmet kızın ağzına bir mendil tıkadı." - S. F. Abasıyanık

  • tıkıştırmak

    -i, -e Boş yer kalmayacak biçimde doldurmak, gelişigüzel koymak, tıka basa sokmak"Tam bir kutu çorabı tıkıştırdılar koltuğumun altına." - N. Hikmet

  • vatka

    isim Giysilerde, omuzların dik durmasını sağlamak amacıyla içine konulan parça

  • zımbırtı

    isim Telli bir çalgıyı acemice çalarak çıkarılan çirkin sesin adı

  • zırıltı

    isim Zırıldama sırasında çıkan sesin adı

  • hüner

    isim Beceri isteyen ustalık, beceriklilik"Benim gibi kurak çölde yaşayanların şiirden, hünerden dem vurmaları nasıl mümkün olur?" - A. Kabaklı

  • macera

    isim Baştan geçen ilginç olay veya olaylar zinciri, serüven, sergüzeşt, avantür"Türk şiirinin ve Türk musikisinin bir gurbet macerası olduğunu bilirdim." - A. H. Tanpınar

  • mesele

    isim Sorun"Gazeteler vakit vakit bir meseleyi öne sürerler." - N. Hikmet

  • saçmalık

    isim Saçma konulan yer

  • tıkmak

    -i, -e İterek, zorla, aceleyle sokmak"Her birinin ağzına avucundaki et parçasını tıktı." - F. R. Atay

  • tıkınmak

    nsz Eline geçen yiyeceği oburca yemek"Vebali boynuna, bunların karınlarına sığdırdıklarını bir insan tıkınamaz." - H. R. Gürpınar

  • şeyler
  • dolma yapmak
  • dolgunluk vermek
  • dolmalık iç
  • çok yedirmek
  • malzeme, madde, şey, nesne, zımbırtı, ızır zıvır, doldurmak, tıkmak, tıkamak, tıka basa yedirmek,
  • dolma içi
  • dolma içi.
  • harbi staf
  • içini doldurmak
  • sahte oylarla doldurmak
  • tıkınmak. stuff and nonsense baştan aşağı saçma
  • çok laf ile kafa şişirmek
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • burning
  • substantive
  • fervent
  • cozy
  • robustious
  • living
  • fast
  • right-wing
  • all right
  • ardent

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı