anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

strike

Kelimeler > S ile başlayan kelimeler > strike nedir ?
strike
strike, strike nedir ,strike ne demek
  • ekmek

    isim Tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılan yiyecek, nan, nanıaziz"Odayı, tatlı, sıcak bir kızarmış ekmek kokusu bürümüş." - Y. Z. Ortaç

  • ekmek

    -i Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek

  • para basmak

    darphanede, basımevinde metali veya kâğıdı para durumuna getirmek"Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı." - F. Otyam

  • çarpma

    isim Çarpmak işi"Ayşe'nin yüreği daha hızlı çarpmaya başladı." - Ö. Seyfettin

  • vurma

    isim Vurmak işi"O adi herife vurmana içerlemiş de değilim." - A. Ümit

  • vuruş

    isim Vurma işi"Bazen kalbinin hafif ve sık çarpıntıları arasında ansızın tokmak gibi vuruşlar var." - P. Safa

  • üstünlük

    isim Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj"Bunlar kendilerini kıskançlık gibi, üstünlük gibi gençlik hislerine kaptıran hanımlardı." - A. Ş. Hisar

  • çakmak

    isim Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası"Nasıl oldu bilmem, eğilip yakarken çakaralmaz çakmak kıvılcım çıkardı." - B. Felek

  • çakmak

    isim, tıp (***) Kuruduğunda kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı

  • çakmak

    -i, -e Vurarak sokup yerleştirmek"Çiviyi tahtaya çakmak."

  • grev

    isim İş bırakımı"Tartışma, grevin nereden çıktığını aklına takanlar yüzünden büyüyüp genişledi." - N. Uygur

  • hücum

    isim Saldırı"Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı" - Y. K. Beyatlı

  • grev yapmak

    işi bırakmak"Tartışma, grevin nereden çıktığını aklına takanlar yüzünden büyüyüp genişledi." - N. Uygur

  • saldırmak

    -e Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek"Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı." - H. C. Yalçın

  • basmak

    -e Vücudun ağırlığını verecek bir biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak"Bastığın yerlerde güller açtı, sarıldı ayaklarına." - C. Külebi

  • bulmak

    -i Arayarak veya aramadan bir şeyle, bir kimse ile karşılaşmak"Kafam her an bir konu bulmak için binbir çeşit şeye müracaat ediyor." - H. E. Adıvar

  • dövmek

    -i Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak"Harp Divanına vermeden önce şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem!" - H. E. Adıvar

  • çalmak

    -i, -e Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak"İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı." - F. R. Atay

  • gürlemek

    nsz Kalın ve gür ses çıkarmak"Pala bıyıklı adamın sesi kapının önünde gürledi." - O. C. Kaygılı

  • doldurmak

    -i Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek"Bunu bilmek içimi kederle dolduruyordu." - A. Ağaoğlu

  • gelmek

    -den, -e, nsz Ulaşmak, varmak"Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş" - B. S. Erdoğan

  • mükemmellik

    isim Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin olma, mükemmeliyet"Bu yüzden iyi anlaşmak için araçların mükemmelliği söz konusu değildir." - İ. Özel

  • durdurmak

    -i Durmasını sağlamak"Sızıntıları durdurmadan, bir önlem almadan ne diye bütün kitapları, eşyaları taşıdık ki!" - A. Ağaoğlu

  • durmak

    nsz Hareketsiz durumda olmak"Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu

  • indirmek

    -i Yüksekten, sarp ve kötü yerden veya yukarıdan aşağıya inmesini sağlamak"Zeynep'i o sel yatağından, yağdan kıl çeker gibi indirdi." - Y. Kemal

  • vurmak

    -e Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak"Masaya vurmak. Birinin başına vurmak."

  • yanmak

    nsz Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak"Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir." - Anayasa

  • yakmak

    nsz Kına, yakı vb.ni koymak, sürmek

  • ulaşmak

    -e Varmak, gelmek"Doğudan batıya kadar ulaşmış bir zafer bestesi dinliyorum." - R. H. Karay

  • çıkarmak

    -den Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak

  • ilerlemek

    nsz Bulunduğu yerden daha ileriye gitmek, yol almak"Vapur durmadan düdük çalarak ilerliyordu." - H. E. Adıvar

  • algılamak

    -i Bir olayı veya bir nesnenin varlığını duyu organlarıyla kavramak, idrak etmek"Kokuyu daha iyi algılamak için burnumu iyice gömüyorum yastığa." - A. Ümit

  • ayırmak

    -i, -e Bölmek"Elmayı dörde ayırmak."

  • işlemek

    -i Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek

  • çatmak

    -i Odun, değnek, kılıç, tüfek vb. uzun şeylerden birkaç tanesini, tepelerinden birbirine çaprazlama dayayarak durdurmak"Avlusunda silahlarını çatmış, ayaklarını germiş askerler var." - F. R. Atay

  • etkilemek

    -i Etkiye uğratmak, tesir etmek"Toplumu etkileyen olaylara herkes kendi yorumunu katıyor." - N. Cumalı

  • saldırış

    isim Saldırma işi"Her türlü saldırış ve sataşma sahneleri gene eksik değildi." - F. R. Atay

  • buluşmak

    nsz, -le Bir araya gelmek"Arada sırada da olsa böyle buluşup konuşmak çok güzel oluyor, insanın çevreni genişliyor." - T. Yücel

  • çarpmak

    -e Hızla değmek, vurmak"Eşiği aştım, içeri girdim, ortada duran uzun bir masaya çarptım." - A. Kutlu

  • akdetmek

    -i Sözleşme yapmak

  • darbetmek

    -i Vurmak, çarpmak

  • dikkatini çekmek

    uyarmak"Onun kalbini, haysiyetini kıracak sözler söylenmeden bu zarif hareketle her şeyin anlatılmış olması dikkate şayandır." - A. H. Çelebi

  • doluluk

    isim Dolu olma durumu"İçimde bir boşlukla karmakarışık bir doluluk boğazlaşıyor." - A. Gündüz

  • kararlaştırmak

    -i Bir konunun, bir işin herhangi bir yolda yapılmasıyla ilgili kesin düşünce belirlemek, tayin etmek"Yola çıkma gününü kararlaştırdılar." - H. E. Adıvar

  • mayna etmek

    herhangi bir şeyi halat ve palanga aracılığıyla denize veya yere indirmek

  • sokmak

    -i İçine veya arasına girmesini sağlamak

  • Beyzbol, Topa ıska geçme.
  • işbırakımı
  • vurmak, çarpmak, çakmak, yakmak, yanmak,
  • anı başarı
  • arya sancak etmek
  • birdenbire bulmak
  • büyük vurgun
  • darbe indirmek
  • greve gitmek
  • işe koyulmak
  • kök sürmek
  • poz almak
  • topa vuramayış
  • yumruk atmak
  • zihninde yer etmek
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • amcazade
  • sırrolmak
  • bostana dadanan eşeğin kuyruğu, kulağı olmaz
  • kıymetiharbiye
  • uşakkapan
  • keçi postu
  • çapanoğlunun abdest suyu gibi
  • postuna saman doldurmak
  • postu sermek
  • bostan korkuluğu

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı