anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

still

Kelimeler > S ile başlayan kelimeler > still nedir ?
still
still, still nedir ,still ne demek
  • daha

    zarf Henüz"Anne leylek, bir serseri kurşunla daha o sabah ölmüştü." - İ. O. Anar

  • bununla birlikte

    zarf Buna ek olarak, bununla beraber, amma velakin

  • sabit

    sıfat Yerinden oynamayan, yerini değiştirmeyen, durağan

  • ölü

    sıfat Hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan, morto, diri karşıtı

  • sessiz

    sıfat Sesi olmayan, ses çıkarmayan"Işık bol, sofra açık, kadehler pırıl pırıl / Bak, sessiz adımlarla yaklaşıyor yeni yıl / Omzuma koy başını bir gül hafifliğiyle" - H. F. Ozansoy

  • her zaman

    zarf Ara vermeden, sürekli, daima, sık sık"Böyle yerlerde bulunmak bana her zaman saçma sözler dinlemek kadar azap verir." - A. Ş. Hisar

  • sükût

    isim Susma, konuşmama, söz söylememe, sessizlik"Şu birkaç dakikalık sükûtumuzda bize en güzel hitabelerinden birini dinletebilirdin." - A. N. Asya

  • hala

    isim Babanın kız kardeşi, bibi

  • fotoğraf

    isim Çeşitli araç ve malzeme kullanarak görüntüyü özel bir yüzey üzerinde sabitleme

  • rahat

    isim İnsanda üzüntü, sıkıntı, tedirginlik olmama durumu, huzur

  • durdurmak

    -i Durmasını sağlamak"Sızıntıları durdurmadan, bir önlem almadan ne diye bütün kitapları, eşyaları taşıdık ki!" - A. Ağaoğlu

  • asude

    sıfat Rahat, sakin"Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde." - Y. K. Beyatlı

  • sakin

    sıfat Hareket etmeyen, kımıldamayan

  • durgun

    sıfat Sakin"Deniz masmavi, hava durgun, her taraf ılıktı." - R. H. Karay

  • teskin etmek

    acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırmak, dindirmek"Ev sahibi erkek beni, kadın da onu teskine uğraşıyordu." - B. Felek

  • yatıştırmak

    -i Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak"Hükûmet kuvvetleri ayaklanmayı yatıştırdı."

  • gürültüsüz

    sıfat Gürültüsü olmayan"Hamit'in bir özelliği de gürültüsüz yerde çalışamamasıdır." - S. Birsel

  • yine

    zarf Yeniden, bir daha, tekrar, gene"Yine beni unuttu, ağaçlıklar arasına yürüdü." - A. Kabaklı

  • de

    Türk alfabesinin beşinci harfinin adı, okunuşu

  • öldürmek

    -i Bir canlının hayatına son vermek"Beni öldürmek için birisi fazla bile / Ancak onun elinden çıkar böyle haile" - F. N. Çamlıbel

  • sakinleştirmek

    -i Sakinleşmesini sağlamak, sessiz, dingin bir duruma getirmek

  • tenha

    sıfat Issız

  • hareketsiz

    sıfat Hareket etmeyen, yerinden kımıldamayan, durgun, durağan"Başını kaldırmaksızın hep aynı durumda sessiz ve hareketsiz." - Y. K. Karaosmanoğlu

  • henüz

    zarf Az önce, daha şimdi, yeni"Memleketten henüz dönmüş, avlunun duvar dibinden yine mutfağa doğru yürüyordum." - Y. K. Karaosmanoğlu

  • dingin

    sıfat Sakin, durgun"Çevredeki çınarlar, dingin bir gariplik içinde, ağır ağır, tek tek yapraklarını dökerdi." - A. İlhan

  • dinginlik

    isim Dingin olma durumu, durgunluk, sükûnet"Ortalık hızla ama insanı hoş tutan bir dinginlik, içini rahatlatan bir uysallıkla kararıyor." - A. İlhan

  • sükunet

    Kur’an-ı Kerim, Durgunluk, dinginlik, sessizlik, huzur, rahat, dinme, yatışma.

  • sakinlik

    isim Sakin olma durumu, durgunluk, sessizlik, dinginlik, sükûnet"Ağaçlar, çimler, çiçekler, ikindi güneşinin sakinliği içindeydiler." - Ç. Altan

  • sessizlik

    isim Ortalıkta gürültü olmama durumu, sükût"Bilmez yalnız yaşayanlar / Nasıl korku verir sessizlik insana" - O. V. Kanık

  • yatışmak

    nsz Hızı, etkisi azalmak, aşırılığı geçmek"Vapurun gürültüsü büsbütün yatıştı." - R. H. Karay

  • susturmak

    -i Susmasını sağlamak, susmasına sebep olmak"Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum." - F. R. Atay

  • ne de olsa

    "ne denli eksiği, kusuru olursa olsun, böyle olmakla birlikte" anlamında kullanılan bir söz

  • âmâ

    sıfat Görme engelli

  • gene de

    öyle olduğu hâlde, rağmen"Gene göğün gözleri bir gün yaşarmayacak / Geri kalan olursa gidenleri sayacak" - F. N. Çamlıbel

  • amma

    bağlaç Ama"İyi amma zatıaliniz kapıya geldiği zaman beni sormadınız." - O. C. Kaygılı

  • gene

    zarf Yine"Gene göğün gözleri bir gün yaşarmayacak / Geri kalan olursa gidenleri sayacak" - F. N. Çamlıbel

  • daima

    zarf Her vakit, sürekli olarak"Onu daima öper ve sefere çıkacakları zaman en sonra ona veda ederlerdi." - N. F. Kısakürek

  • imbik

    isim Damıtmaya yarayan, damıtma işinde kullanılan araç, damıtıcı"Az çok bulamaç olan romantizm şiirinin daha imbikten geçmiş taraflarına geldim." - Y. K. Beyatlı

  • imbikten çekmek

    damıtmak"Az çok bulamaç olan romantizm şiirinin daha imbikten geçmiş taraflarına geldim." - Y. K. Beyatlı

  • mamafih

    zarf Bununla birlikte"Mamafih arada bir ufak tefek işleri de kendi hesabıma alabiliyorum." - N. Hikmet

  • taktir etmek

    damıtmak

  • Daha evvel belirtilen bir şeye ek olarak.
  • da
  • altetmek
  • sükun
  • buna rağmen
  • yine de
  • şimdiye kadar
  • sükun bulmak
  • hareketsiz, kıpırdamadan, sessiz, durgun, rüzgârsız, esintisiz, dalgasız, durgun,
  • hâl böyleyken
  • köpürmez
  • rakı fabrikası
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • donmak
  • patavatsız
  • müşahhas
  • açık kalpli
  • sükunet
  • anlamsızlık
  • pervasız
  • sövmek
  • durgunluk
  • yatışmak

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı