- kara
isim, jeoloji Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak"Kurbağa karada da soluk alır, suda da." - N. Hikmet
- kara
isim En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı
- dayanak
isim Dayanılacak şey, istinatgâh, mesnet
- destek
isim Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda
- sahil
isim Karanın deniz, göl, ırmak boyunca uzanan bölümü, kıyı, yaka, yalı"Üzerinde resmî elbise olduğu hâlde onu, sahile yanaşmış duran küçük ve meçhul bir sandala doğru ilerlerken görüyoruz." - E. M. Karakurt
- yaka
isim Giysilerin boyna gelen, boynu çeviren bölümü"Paltosunun yakasını kaldırıp tenha caddeyi tutturdu." - Y. K. Karaosmanoğlu
- kenar
isim Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka"O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi." - O. V. Kanık
- kıyı
isim Kara ile suyun birleştiği yer"Kandilli akıntısını geçiyoruz. İşte Küçüksu kasrı, kıyıda bembeyaz gülüyor." - Y. Z. Ortaç
- destek olmak
güç sağlamak, yardımcı olmak
- desteklemek
-i Destek koymak"Kapıyı ardından destekleyip varını yoğunu amcasının şerrinden koruyacaktı." - N. Hikmet
- deniz kıyısı
Coğrafya, Kıyı Çizgisi. Denizlerin karalarla olan sınırı.
- yalı
isim, denizcilik Sahil
- hudutsuz
sıfat Sınırsız"Ben de bu hudutsuz yığında bir kum tanesiyim." - N. F. Kısakürek
- payanda
isim Destek
- deniz kenarı
- kenar, kıyı, sahil, kara, desteklemek, dayanak, destek, payanda
- kıyı sahil
- kıyısız
- payandalar