- hizmet
isim Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma"Vatan, evladının hizmetini bekliyor." - Ö. Seyfettin
- iş
isim Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- yardım
isim Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
- takım
isim Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman
- servis
isim Sofrada hizmet etmekle görevli kimsenin yaptığı iş ve bu işin yapılma biçimi, sofra hizmeti
- askerlik
isim Asker olma durumu, askerlik hizmeti, bayrakaltı, askeriye"Hayatımızın askerlikte ve sivillikte kırk beş senesi öğretmenlik ile geçti." - B. Felek
- görev
isim Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş
- daire
isim Konut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri, kat"Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş." - H. F. Ozansoy
- yardım etmek
kendi gücünü, imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanmak"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
- çay takımı
isim Çaydanlık, sütlük, şekerlik ve altı veya on iki çay fincanından oluşan takım"Bir çay takımı göndermek önerisi ilkin coşkunlukla kabul edilir." - N. Cumalı
- merasim
isim Tören"Hemen o akşam nişan merasimini yapmaya karar verdik." - N. Hikmet
- tamir etmek
onarmak
- bakmak
-e Bakışı bir şey üzerine çevirmek"Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim" - C. S. Tarancı
- işleme
isim İşlemek işi"Mermeri peynir gibi yontar, onu müşterilerin zevkine göre işlemesini pek iyi bilirdi." - İ. H. Baltacıoğlu
- memuriyet
isim Memurluk"Eski memuriyetleri bulsam ne yapacağımı bilirim." - F. R. Atay
- fayda
isim Yarar"Biz bu işlerde fayda görmedik." - A. Kulin
- yarar
isim Bir işten elde edilen iyi sonuç, fayda, avantaj"Al takke ver külah, kırsal kesimi çocuğunu okutmanın yararına inandırdık." - A. İlhan
- tebliğ
isim Bildirme"Heyet reisi selamlarının size tebliğine beni memur ettiler." - P. Safa
- ayin
isim, din b. (***) Dinî tören, ritüel
- çiftleşmek
nsz, -le Bir şey tekken bir tanesinin daha katılmasıyla iki olmak
- toren
Sosyal Bilgiler, 1. Bir toplulukta, üyelerin belli bir olayı, kişiyi veya değeri ayırt edip sembolleştirmesi, bunların anlam ve öneminin güçlendirilmesi amaçlarıyla düzenlenen hareket dizisi, merasim
2. Anma, kutlama, nişan, evlenme, ölüm gibi sebeplerle yapılan toplantı, merasim, seremoni.
- ibadet
isim, din b. (***) Bir dinin buyruklarını yerine getirme"Babamla gittiğim bayram namazlarından başka ibadet bilmezdim." - Y. K. Beyatlı
- hizmetçilik
isim Hizmetçinin yaptığı iş
- onarmak
-i Bozulmuş, eskimiş olan bir şeyi düzeltip işler veya kullanılır duruma sokmak, işe yarar duruma getirmek, tamir etmek"Bozuk bir saati onardı."
- tapınma
isim Tapınmak işi
- uşaklık
isim Uşak olma durumu"Uşaklık, ayvazlık istihkakın yokken bu rütbeye gelmişsin." - N. Kemal
- yararlık
isim Yararlılık"Bu denemeleri yaptığıma hiç pişman değilim. Bugüne kadar yararlıklarını görüyorum." - N. Hikmet
- Üretildikten sonra takas edilen, alınan veya satılan, ve nihayet tüketilen, bir eylem veya iş.
- dinsel tören
- hizmet, görev, iş, vazife, tapınma, ibadet, tören, ayin, askerlik, yarar, yardım, fayda, hizmetçilik, uşaklık, memuriyet, servis,
- bakımını sağlamak
- resmi iş
- teçhizatını tamamlamak