- yargı
isim Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme vb. yollara başvurularak kişi, durum veya nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi, hüküm"İlk yargısını ezbere mi verdiğini hâlâ bilmiyorum." - A. Ağaoğlu
- karar
isim Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı"Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu." - H. S. Tanrıöver
- çizgi
isim Çizilerek veya çeşitli yollarla oluşmuş iz, çizi, hat, tahril"Bu kâğıda üç çizgi çekti." - Ö. Seyfettin
- yönetim
isim Yönetme işi, çekip çevirme, idare"İki arkadaşımın yardakçılığıyla yönetim binasını taşladım, pencerelerin yedi sekizini kırdım." - R. Erduran
- hükûmet
isim Bakanlar Kurulu"Hükûmet değişti."
- idare
isim Yönetme, yönetim, çekip çevirme"Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş." - Atatürk
- hüküm
isim Yargı"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
- üstün
sıfat Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan"Bu nazire gazeller muhakkak ki onlardan çok üstündü." - A. H. Çelebi
- üstün
isim, dil bilgisi Arap harfli metinlerde bir ünsüzün a, e seslerinden biriyle okunacağını gösteren işaret, fetha
- başat
sıfat Baskın
- hükümdarlık
isim Hükümdar olma durumu
- aşkın
sıfat Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş"Altı ayı aşkın bir zamandan beri hazırlanıyordu bu yolculuk." - A. Dino
- dominant
sıfat Baskın
- egemen
sıfat Yönetimini hiçbir kısıtlama veya denetime bağlı olmaksızın sürdüren, bağımlı olmayan, hükümran, hâkim"Egemen devlet."
- cetvelle çizgi çizme
- hukuki karar
- cetvelle çizilmiş çizgi
- cetvelle çizilmiş çizgi.
- resmi karar, yargı, hüküm, en başta gelen, başlıca, en büyük, en önemli, en güçlü