-
kanun hükmünde kararname : isim, hukuk Bakanlar Kurulu tarafından yayımlanan ve kanun değerinde olan karar
-
peşin hüküm : isim Ön yargı"Mühim diyoruz ama bu kendi kendimize verdiğimiz bir peşin hükümden başka bir şey değildir." - S. F. Abasıyanık
-
hükmetmek : -e Egemenliği altında bulundurmak
-
hükmolunmak : nsz Hüküm verilmek
-
amir hüküm : isim, hukuk Yürürlükte ve uygulanması zorunlu olan hüküm"Şiddet hareketine başvurulurken kanunların amir hükümleri de zedelenmemeliydi." - K. Korcan
-
gıyabi hüküm : isim, hukuk Kendi yokken arkasından verilen hüküm
-
hüküm giymek : mahkemece cezalandırılmak"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hüküm sürmek : işbaşında olmak"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hüküm vermek : iyice düşündükten sonra bir karara varmak"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hüküm yemek : mahkûm olmak"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hükme varmak : iyice düşündükten sonra karar vermek"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hükmü geçmek (veya hüküm yürütmek) : gücü yetmek, sözü geçmek"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hükmü olmamak : önemi, geçerliliği, etkisi bulunmamak"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hükmü parasına geçmek : para ile dilediğini yapabilme gücünü kazanmak"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hükmünü icra etmek : gerekeni yerine getirmek"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay