anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

play

Kelimeler > P ile başlayan kelimeler > play nedir ?
play
play, play nedir ,play ne demek
  • oyun

    isim Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence"Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur."

  • gösteri

    isim İlgi, dikkat çekmek için bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun"Uçakların uçuş gösterileri."

  • fiil

    isim İş, davranış

  • hareket

    isim, fizik Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon

  • ilgi

    isim İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk, aidiyet

  • davranış

    isim Davranma işi, tutum, davranım, muamele, hareket"Burada hükûmet çevrelerinin de övgüye değer davranışını belirtmek gerekir." - M. And

  • faaliyet

    isim Canlılık, hareket"İstasyonda bir faaliyet vardı." - A. Gündüz

  • tiyatro

    isim Dram, komedi, vodvil vb. edebiyat türlerinin oynandığı yer"Her tiyatronun holünde ille smokinli bir müdüre rastlayacaksınız." - H. Taner

  • hareket etmek

    yola gitmek, yola çıkmak

  • ateş etmek

    ateşli silahlarla mermi atmak"Bu eller, vücuda getireceği tesirle duman ve ateş içinde, bütün bir memleketin son feryadını uyandırarak soğuyup donabilirdi." - H. S. Tanrıöver

  • piyes

    isim Oyun"Geceleri tiyatroların önünde saatlerce bekleyerek ucuz yerlere yerleşirdik, sevdiğimiz piyesleri seyrederdik." - Y. K. Beyatlı

  • rol yapmak

    davranışlarda içtenlik bulunmamak"Genç bir çocuk yanıma sokuldu, artistliğe hevesliymiş, eğer filmde rol verirsek bedava artistlik yaparmış." - F. Otyam

  • çalgı çalmak

    bir müzik aletini kullanmak

  • temsil

    isim Birinin veya bir topluluğun adına davranma

  • temsil etmek

    hak ve görev bakımından bir kimse veya topluluğun adına davranmak

  • çalmak

    -i, -e Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak"İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı." - F. R. Atay

  • sallanmak

    nsz Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak"Dişi sallanıyor."

  • işleme

    isim İşlemek işi"Mermeri peynir gibi yontar, onu müşterilerin zevkine göre işlemesini pek iyi bilirdi." - İ. H. Baltacıoğlu

  • bağışlamak

    -i, -e Bir mal veya hakkı karşılık beklemeden birine vermek, teberru etmek"Ödünç aldığı parayı bile kendinden daha ihtiyaçlısına bağışlayan ancak bir masal adamıdır, değil mi?" - İ. A. Gövsa

  • eğlence

    isim Eğlenme işi, sefahat"Eli pek açık ve eğlenceye biraz fazla düşkündü." - S. Ali

  • şaka

    isim Güldürmek, eğlendirmek amacıyla karşısındakini kırmadan yapılan hareket veya söylenen söz, latife"Şaka ettiğini ama şakanın tadını kaçırdığını söylüyordu." - A. Kutlu

  • yapmak

    -i Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek"Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır." - Ç. Altan

  • eğlenmek

    nsz Neşeli, hoşça vakit geçirmek"Masadakiler eğlenirlerken vali dalgınlaşmıştı, pek dinlemiyordu konuşulanları." - A. Kulin

  • etmek

    nsz Bir işi yapmak"Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu." - H. Taner

  • canlandırmak

    -i Canlanmasını sağlamak, canlanmasına yol açmak

  • karşılaşma

    isim Karşılaşmak işi

  • gezdirmek

    -i Birinin gezmesini sağlamak, dolaştırmak"Kendisini seven, gezdiren büyük kızlar, ona abla kokusunu vermişlerdi." - O. C. Kaygılı

  • yürütmek

    -i Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak

  • karşılaşmak

    -le Karşı karşıya gelmek, rastlaşmak"Terdit, yazıda beklenmedik bir sonuçla karşılaşmak demektir." - Ç. Altan

  • kumar

    isim Ortaya para koyarak oynanan talih oyunu"Ağır bir kumar borcunu ödemek zorunda kalan soylular gibiydi." - N. Cumalı

  • kımıldanmak

    nsz Kımıldamak"Maçın sonuna dek kafasına birdenbire yumruk yemiş bir çocuk şaşkınlığıyla kımıldanmadan oturdum." - N. Hikmet

  • müsabaka

    isim, spor Yarışma"Biraz daha geçti, sırıkla yüksek atlama müsabakası ilan olundu." - M. Ş. Esendal

  • oynamak

    nsz Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak"Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor." - H. R. Gürpınar

  • latife

    isim Şaka

  • oynama

    isim Oynamak işi

  • kumar oynamak

    ortaya para koyarak talih oyunu oynamak"Ağır bir kumar borcunu ödemek zorunda kalan soylular gibiydi." - N. Cumalı

  • tebarüz ettirmek
  • hareket ettirmek
  • tiyatro oyunu
  • oyun, eğlence, oyun, piyes, şaka, oyun, kumar, hareket özgürlüğü, hareket, faaliyet, oynaşma, oynamak, eğlenmek,
  • alçakçasına iş
  • hortumla fışkırtmak
  • işi bitmiş
  • kullanılmaya başlamak
  • sahne oyunu
  • su fışkırtmak
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • salwar
  • jocular
  • bridal veil
  • frolicsome
  • joyful
  • festive
  • Çeltik
  • mirthful
  • halvah
  • politeness

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı