- hudut
isim Sınır"Bir çiçek dermeden sevgi bağından / Huduttan hududa atılmışım ben" - F. N. Çamlıbel
- sinir
isim, anatomi Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet"Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu." - R. N. Güntekin
- uç
isim Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası"Bu resmin iki gözü bir makasın ucu ile oyulmuştu." - A. Gündüz
- kar
isim Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne beyaz ve hafif billurlar biçiminde donarak düşen su buharı"Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu." - T. Buğra
- kenar
isim Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka"O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi." - O. V. Kanık
- kıyı
isim Kara ile suyun birleştiği yer"Kandilli akıntısını geçiyoruz. İşte Küçüksu kasrı, kıyıda bembeyaz gülüyor." - Y. Z. Ortaç
- ihtiyat akçesi
isim Yedek akçe
- ayrım
isim Ayırma işi, tefrik"Kuvvetler ayrımı."
- tolerans
isim Hoşgörü
- kenarlık
isim Kenar bölümünü oluşturan şey"Balkon kenarlığı. Tablo kenarlığı."
- sayfa kenarı
Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür), l- Bir kitap sayfasının, yazılı bölümleri çevresinde kalan boşluğu verilen ad.
2- Bu boş kısma yazılan not, derkenar.
- hareket serbestliği
- kenarına yazmak
- dış boşluk
- kenar boşluğu
- ihtiyaçtan fazla para ile yer veya zaman
- kenar ara kazanç
- kenar yapmak. margin of safety emniyet payı. buy on margin yalnız ihtiyat akçesi yatırarak satın almak.
- son hadde yakın hal
- sınır, kenar, sayfa kenarındaki boşluk, pay, ihtiyat payı, tolerans, kâr miktarı