-
sulu kar : isim Yağmurla karışık bir biçimde yağan kar
-
kar kuyusu : isim Yazın kullanılmak üzere içinde kar saklanan kuyu, karlık
-
kar çiçeği : isim, bitki bilimi Süsengillerden, beyaz ve pembe çiçekler açan soğanlı bitki (Leuconium)
-
kar kuşu : isim, hayvan bilimi Serçegillerden, karlı dağların doruklarında yaşayan, bacakları ve parmakları tüylü bir kuş (Plectrophenax nivalis)
-
kardelen : isim, bitki bilimi Nergisgillerden, baharda çok erken çiçek açan ve eczacılıkta kullanılan soğanlı bir bitki (Galanthus nivalis)
-
kartopu : isim, bitki bilimi Hanımeligillerden, birçok türü süs bitkisi olarak yetiştirilen, zeytinimsi, meyvemsi, kırmızı renkte bir ağaççık (Viburnum)
-
karyağdı : isim Üstünde beyaz benekler bulunan kumaş
-
kar baykuşu : isim, hayvan bilimi İskandinavya ve kuzey kürede yaşayan koyu renk benekli büyük baykuş (Nyctes scandica)
-
kar beyaz : isim Bembeyaz, çok beyaz
-
kar dikeni : isim, bitki bilimi Diş otugillerden, pembe çiçekli bir tür çalı (Acantholimon echinus)
-
kar fırtınası : isim Şiddetli rüzgârın yağan karı sağa sola savurmasıyla oluşan fırtına, tipi
-
kar helvası : isim Pekmez karıştırılmış kar
-
kar ispinozu : isim, hayvan bilimi Asya ve Avrupa'nın yüksek yerlerinde, karlık bölgelerde yaşayan serçeye benzer küçük ötücü kuş (Montifringilla nivalis)
-
kar sapanı : isim, spor Kayarken kayak uçlarını birbirine yaklaştırma, arka uçlarını ise birbirinden uzaklaştırmayla sağlanan frenleme durumu
-
kar topu : isim Elle top biçiminde sıkıştırılmış, eğlence amacıyla karşılıklı atılan kar topağı
-
kar yükü : isim Yağan kar miktarının binalarda yaptığı baskı gücü
-
kardan adam : isim Eğlenmek amacıyla insana benzetilerek yapılan kardan heykel
-
buzul kar : isim Bir buzulun oluşmasında temel olan katılaşmış kar kümesi
-
kristal kar : isim Nem oranının çok düşük olması sebebiyle tanecikleri birbirine yapışmayan, kayak yapmaya çok uygun, yumuşak kar
-
kar gibi : temiz, beyaz"Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu." - T. Buğra
-
kar kuytuda, para pintide eğleşir : "her şey, saklanabilen yerde ve saklamasını bilenin yanında bulunur" anlamında kullanılan bir söz"Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu." - T. Buğra
-
kar ne kadar çok yağsa yaza kalmaz : "elverişli bir ortamda çoğalan şeyler, ortam elverişliliğini yitirince yok olur" anlamında kullanılan bir söz"Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu." - T. Buğra
-
kar susuzluk kandırmaz : "gerçek gereksinimler, avutucu, oyalayıcı şeylerle karşılanmaz" anlamında kullanılan bir söz"Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu." - T. Buğra
-
karda yürüyüp (veya gezip) izini belli etmemek : kimsenin sezemeyeceği biçimde gizli iş çevirmek"Kıştı, yerler iki karış kar tutmuştu." - T. Buğra