anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

lot

Kelimeler > L ile başlayan kelimeler > lot nedir ?
lot
lot, lot nedir ,lot ne demek
  • baht

    isim Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde belirleyen ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği yaşayış biçimi, kader, talih

  • talih

    isim Şans"Benim küskün talihimin bana verdiği ızdırap yeter." - E. İ. Benice

  • çok

    sıfat Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı"Bana matematik çok kolay geldi." - F. R. Atay

  • parça

    isim Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey"Yolun bu parçası bozuk."

  • yığın

    isim Bir şeyin yığılmasıyla oluşturulan küme, tepe"Ben de bu hudutsuz yığında bir kum tanesiyim." - N. F. Kısakürek

  • takım

    isim Bir işte veya bir yerde kullanılan eşya ve aletlerin tamamı, ekipman

  • cümlesi

    zamir Hepsi"Cümlesi masanın başında koltuklara yerleştiler." - E. E. Talu

  • tüm

    isim Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi"Parasının tümünü kaybetti."

  • tüm

    isim Tümsek

  • birçok

    sıfat Oldukça çok, sayısı belirsiz, bir hayli, müteaddit"Bir insan için güzel olanın, daha birçok insan için de güzel olması pek muhtemeldir." - N. Ataç

  • vergi

    isim Kamu hizmetlerine harcanmak için hükûmetin, yerel yönetimlerin yasalara göre doğrudan doğruya veya bazı malların fiyatlarının üstüne koyarak dolaylı yoldan herkesten topladığı para"Önce vergiyi kolay tahsil etmenin vesilesini hazırlasınlar." - B. Fel

  • topluluk

    isim Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimselerin hepsi, toplum, camia, cemiyet"Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirirdi." - A. Ş. Hisar

  • parti

    isim Ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyasal topluluk, fırka"Parti tarafından önerilen genel konular ile ozanın duyduğu şey arasında çelişki olamaz." - N. F. Kısakürek

  • parti

    isim Bir bütünün parçası, kısım"Yedi sekiz balyalık bir partiden bir buçuk, iki kilo tütün yürütüyordu." - N. Cumalı

  • kitle

    isim Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle"Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum." - H. E. Adıvar

  • arazi

    isim, coğrafya Yeryüzü parçası, yerey, toprak"Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi." - L. Tekin

  • inşaat

    isim Yapma işi, yapım"Gemi inşaatı." "Arsalar satıldıktan sonra inşaat başladı." - H. Taner

  • bölüm

    isim Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım"Gelgelelim, hayatın bu masalsı bölümü çok kısa sürüyor." - A. Ağaoğlu

  • grup

    isim Küme"Bir kadın grubu, gözleri komutanın penceresine dikili duruyor." - H. E. Adıvar

  • kader

    isim Yazgı"Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor / Lakin vatandan ayrılışın ızdırabı zor" - Y. K. Beyatlı

  • tip

    isim Aynı cinsten bütün varlıkların veya nesnelerin temel özelliklerini büyük ölçüde kendinde toplayan örnek"Aynı yaşta, aynı tipte, aynı kuvvette iki güreşçi." - B. Felek

  • kısım

    isim Parçalara ayrılmış bir şeyin her bölümü, bölük, kesim"Felsefenin teorik olan kısmına pek aldırmaz." - N. Araz

  • miktar

    isim Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen veya azalıp çoğalabilen durumu, nicelik

  • alın yazısı

    isim Yazgı"Belki de gerçekten kaderdi, alın yazısıydı olanlar." - C. Uçuk

  • kısmet

    isim Tanrı'nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip

  • nasip

    isim Birinin payına düşen şey

  • hisse

    isim Pay"Bana gelip hisseni satın almak istiyorum, bana devret deseydin belki razı olurdum." - O. Kemal

  • pay

    isim Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse

  • arsa

    isim Üzerine yapı yapılmak için ayrılmış yer

  • sürü

    isim Evcil hayvanlar topluluğu"Karşıki yamaçların sırtında kısrak sürüleri çanlarını sallayarak otluyordu." - R. H. Karay

  • hepsi

    zamir Bütünü, tamamı, tümü, cümlesi"Mücrim onlarmış gibi, baktım, hepsi hüzünde / Çocuk utangaçlığı var hepsinin yüzünde" - F. N. Çamlıbel

  • yazgı

    isim, din b. (***) Tanrı'nın uygun görmesi, Tanrı'nın isteği, kader, ezelî takdir, yazı, alın yazısı, hayat, mukadderat, takdiriilahi"Benden iş çıkaramayacağını anlayan çocuk, yazgısına razı olarak mukavva tezgâhının başına dönüyor." - A. Ümit

  • nevi

    Hukuk, çeşit; tür

  • balyoz

    isim Taş kırma, kazık çakma, duvar yıkma vb. işlerde kullanılan, çok iri, ağır çekiç, varyos

  • taksim etmek

    bölmek, bölüştürmek, pay etmek"Bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti'nin taksimini öngörüyordu." - A. İlhan

  • mukadderat

    isim Yazgı"Ben öyle istiyorum. Mukadderat denilen büyük kuvvet öyle istiyor." - A. Gündüz

  • parsel

    isim İmar yasalarına göre ayrılıp sınırlanmış arazi parçası

  • lot

    isim, ekonomi Tutam (II)

  • kura

    isim İki veya daha çok aday arasında bir sıralama, bir ayırma yapılacağı zaman her birinde bir tek ad yazılı kâğıtları bir araya getirip karıştırdıktan sonra birini çekerek veya özel bir bilgisayar yazılımıyla adları belirleme, ad çekme"Okulu bitirirken kurada Karaköse'yi çekince dağda taşta doya doya ata bineceği için seviniyordu." - N. Cumalı

  • parsellemek

    -i Parsellere ayırmak"Geniş arazisini parselleyip sattı." - T. Buğra

  • pay etmek

    bölüşmek, üleşmek

  • üleş

    isim Pay

  • güruh

    isim Değersiz, aşağı görülen, küçümsenen topluluk, derinti, sürü"Bu artist güruhu balolardan hoşlanmazlar." - P. Safa

  • öbek

    isim Küme"Bahçeye iner, bir çiçek öbeğinin dibinde bir hasır iskemleye otururdu." - F. R. Atay

  • Perdecilik, Tül ve benzeri kumaşlarda farklı zamanlarda yapılan aynı renkteki boyama tekniğinden meydana gelen ton farkı. Halk arasındaki adı kazan farkıdır.
  • Ekonomi, Bankacılık, Hisse senetleri piyasasında işlem birimidir. Borsada 1.000 adet hisse senedi bir araya gelerek birer lotu oluşturur. BİST'de işlemlere konu birimi teşkil etmektedir. Lotun altındaki küsuratlı miktardaki senet miktarları normal seans esnasında alım-satıma konu olabilmekle beraber fiyat kotasyonları verilememektedir.
  • çok miktar
  • tümü
  • arazi parçası
  • hisselere ayırmak
  • adçekme
  • çekim yeri
  • çok miktar, çok sayı, çok, köp, hepsi, tümü, türküm, miktar, parti, çok, pek, kura, ad çekme, talih, kısmet, yazgı, açık arttırma ile satılan eşya
  • birinin nasibini paylaşmak. cast lots zar atarak veya başka suretle talihini denemek. draw lots kur'a çekmek. odd lot az miktar. He has lots of friends. Pek çok dostu var. the lot hepsi.
  • hisse pay talih çok miktar
  • kur'a ile taksim etmek. a lot çok. cast in one' lot with birinin kaderine bağlanmak
  • kısımlara ayırmak
  • lut
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • reform
  • horseman
  • outgoing
  • barred
  • equestrian
  • skipper
  • revolutionary
  • pharos
  • glaive
  • lighting

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı