- suç
isim Törelere, ahlak kurallarına aykırı davranış
- hizmet
isim Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma"Vatan, evladının hizmetini bekliyor." - Ö. Seyfettin
- meslek
isim Belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş"Araya giren yıllar zarfında meslekten kopunca eski arkadaşlarıyla ün
- çalışma
isim Çalışmak işi, emek, say"Sonradan kapının kaldırılıp yerine takılması için yetmiş kişinin çalışması icap etti." - N. F. Kısakürek
- iş
isim Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- alan
isim Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
- ödev
isim Yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre ve yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife, vecibe"Şimdiye kadar ihmal ettiğim için kendimi suçlu saydığım bir ödevi yerine getirdim." - N. Hikmet
- görev
isim Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş
- vazife
isim Ödev"Sana karşı olan vazifelerimde kusur mu ediyorum?" - A. M. Dranas
- sorumluluk
isim Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, sorum, mesuliyet"Babam bütün sorumluluğu üzerine aldı." - M. Yesari
- dalavere
isim Yalan dolanla gizlice görülen kötü iş, gizli oyun"Gümrük dalaveresini bilmediğim için tüccar yanına giremedim." - P. Safa
- alet
isim Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
- uğraş
isim Bir insanın yaptığı iş veya meslek, iş güç, meşguliyet"Bu arada köy yaşamından çeşitli sahneleri, uğraşları canlandıran oyunlar vardır." - M. And
- işlev
isim Bir nesne veya bir kimsenin gördüğü iş, iş görme yetisi, görev, fonksiyon"Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." - A. Ağaoğlu
- kiralamak
-i, -e Kiraya vermek"Evi ona kiraladım."
- memuriyet
isim Memurluk"Eski memuriyetleri bulsam ne yapacağımı bilirim." - F. R. Atay
- meşgale
isim Uğraşı"Bu yeşillik köşesini kurutmamak bizim için de bir meşgale teşkil etmişti." - H. C. Yalçın
- uğraşı
isim Uğraşılan şey, meşgale
- Eyüp
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Peygamber (sav)' i evinde misafir etme şerefine nail olan Ebu Eyyub el Ensari ( Halid b. Zeyd)' in kabrinin bulunduğu İstanbul'un bir semti.
- eyyub
- götürü iş yapmak
- iş, görev, meslek, iş, yapılması güç şey, güçlük, zorluk, iş
- kira ile tutmak
- komisyonculuk yapmak
- vazife başında