- para
isim, ekonomi Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit"Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı." - F. Otyam
- fon
isim, ekonomi Belirli bir iş için gerektikçe harcanmak üzere ayrılıp işletilen para, kaynak"Karşılıklı paralar fonundan beş yüz milyon lira millî savunma hizmetlerine tahsis edilmişti." - A. İlhan
- sandık
isim İçine çeşitli şeyler konulan, tahtadan yapılmış, kapaklı ev eşyası"Dolabını, sandığını, kitaplarını, defterlerini didik didik aradık, bulamadık." - Y. Atılgan
- sermaye
isim, ekonomi Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta, resülmal"Komisyoncu demek, metelik sermayesi olmayan tüccar demektir." - A. Gündüz
- kaynak
isim Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz"Sonra yavaşça kaynağa doğru eğildi." - Y. K. Karaosmanoğlu
- kapital
isim, ticaret Sermaye
- stok
isim Yığılım
- eshama çevirmek
- finanse etmek
- sermaye, para, fon, stok, birikim, para sağlamak, finanse etmek