anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

free

Kelimeler > F ile başlayan kelimeler > free nedir ?
free
free, free nedir ,free ne demek
  • açık

    sıfat Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı"Açık pencereden, pastırma yazının mavi ışıkları girmekte." - E. Atasü

  • parasız

    sıfat Parası olmayan"Hayatında ilk defa, parasız ve fakir oluşuna kızdı." - N. Hikmet

  • Ari

    sıfat Çıplak

  • içten

    sıfat Samimi"Bu dileğinde içten çünkü bana bir şey olursa kendi başının da yanacağını çok iyi biliyor." - A. Ümit

  • serbest

    sıfat Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin

  • uygun

    sıfat Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar

  • beri

    isim Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı"Biraz beriye geliniz."

  • serbest bırakmak

    tutuklu veya gözaltında bulunan birini serbest, özgür duruma getirmek, tahliye etmek

  • teklifsiz

    sıfat Samimi, içli dışlı, sıkı fıkı"Bunlardan başka bazı teklifsiz aile dostları da var." - R. N. Güntekin

  • bağımsız

    sıfat Davranışlarını, tutumunu, girişimlerini herhangi bir gücün etkisinde kalmadan düzenleyebilen, özgür, hür"Konsolosların her biri bağımsız bir vali gibi davranırdı." - N. Cumalı

  • ayrı

    sıfat Başka, başka türlü"Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu." - L. Tekin

  • hür

    sıfat Özgür"Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şairim." - T. Fikret

  • tahliye etmek

    boşaltmak"Evin tahliyesi iki gün sürdü."

  • çözmek

    -i Düğümlü, bağlı veya sarılı bir şeyi açmak

  • azat etmek

    Tarih, Kölenin hürriyetini vermek, serbest bırakmak. Derebeyliklerde bir insanı toprak kölesi durumundan kurtarmak.

  • kurtarmak

    -i Bir canlıyı bir felaketten, tehlikeden veya zor durumdan uzaklaştırmak"İşte böyle bir eser onları bu külfetten kurtarmış olur." - A. H. Çelebi

  • boş

    sıfat İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı"Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler." - A. Gündüz

  • gevşek

    sıfat Sıkı veya gergin olmayan, gevşemiş olan"Bizim dost, gevşek kravatıyla, çözük yakasını şöyle bir okşadı." - Ç. Altan

  • gevşetmek

    -i Sertlik ve gerginliğini bozmak

  • salıvermek

    -i Bırakmak, koyuvermek, serbest bırakmak"Siz onları ben gelene kadar salıvermeyin lütfen, dedi." - A. Kulin

  • özgür

    sıfat Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, şarta bağlı olmayan, serbest, hür"Muallim Naci'den önceki çevirmenler de çok özgür bir çeviriden yanadırlar." - S. Birsel

  • çıkarmak

    -den Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak

  • cömert

    sıfat Para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek, semih, ahi, bonkör"Elinden gelen her iyiliği yapar, cömerttir, ikramı çok sever." - P. Safa

  • eli açık

    sıfat Cömert"Eli pek açık ve eğlenceye biraz fazla düşkündü." - S. Ali

  • ücretsiz

    sıfat Bir karşılık ödemeden alınan

  • çaba

    isim Herhangi bir işi yapmak için ortaya konan güç, zorlu, sürekli çalışma, gayret, ceht, efor"Yoksa başlı başına zafer, boşuna bir çaba olur." - F. R. Atay

  • muaf tutmak

    bir ödevi, bir görevi bağışlamak, ayrıcalık tanımak

  • bedava

    sıfat Karşılıksız, parasız"Muharebe içinde herkese bedava şeker, pirinç, bulgur dağıtmış." - Ö. Seyfettin

  • beleş

    sıfat Karşılıksız, emeksiz, parasız elde edilen, müft

  • azade

    sıfat Başıboş, erkin, serbest"Elli yıldır şu ömür kervanının yolcusuyum / Öyle her yoldaşı sevmezse de azade huyum" - İ. A. Gövsa

  • azat

    isim Serbest bırakma

  • bağımsızlık

    isim Bağımsız olma durumu, istiklal"Artık canıma tak etti, mutlaka bağımsızlığımı kazanmalıyım." - N. F. Kısakürek

  • erkin

    sıfat Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest

  • muaf

    sıfat Bağışlanmış, affedilmiş

  • müftü

    isim İl ve ilçelerde Müslümanların din işlerine bakan görevli"Müftü bunu işitince çatkın bir çehre ile geldi." - R. N. Güntekin

  • arsiz
  • kurtulmuş
  • engellenmemis
  • zorunsuz
  • hür, erkin, azat, bağımsız, erkin, boş, serbest, parasız, pulsuz, bedava, müft, havayi,
  • baymsız
  • boşta
  • hapisten kurtarmak
  • serbest terkipsiz
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • earsplitting
  • credit limit
  • midfielder
  • market economy
  • ear lobe
  • pavilion
  • middle ear
  • ear plug
  • cash letter of credit
  • credit note

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı