anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

fit

Kelimeler > F ile başlayan kelimeler > fit nedir ?
fit
fit, fit nedir ,fit ne demek
  • hazır

    sıfat Bir iş yapmak için gereken her şeyi tamamlamış olan, anık, amade, müheyya"Her şey emre müheyya, hazır bir vaziyette bekliyor." - E. M. Karakurt

  • zinde

    sıfat Dinç, canlı, diri, sağlam"Gerçi bıyıkları kırlaşmış ise de vücudu zinde." - M. Ş. Esendal

  • kriz

    isim, tıp (***) Bir organda birdenbire ortaya çıkan fizyolojik bozukluk, akse"Krizler sıkıştırdığı zaman özel kliniklerde yatmaya gidiyordu." - Ç. Altan

  • yeterli

    sıfat Bir işi yapma gücünü sağlayan özel bilgisi olan, kifayetli, ehliyetli

  • uygun

    sıfat Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar

  • kesik kesik

    sıfat Kısa kısa"Gözlerini indirerek kesik kesik cümlelerle anlattı." - H. Z. Uşaklıgil

  • nöbet

    isim Sıra, keşik"Bu akşam nöbet sizde, masrafı siz yapacaksınız."

  • yerinde

    sıfat İyi, yeterli"Binbaşı uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam." - M. Ş. Esendal

  • sağlıklı

    sıfat Sağlık durumu iyi olan, sağlam, esen, sıhhatli"Birbirlerine sağlıklı, esenlikli bir kış dilediler." - T. Buğra

  • uygun gelmek

    yakışmak, yaraşmak"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar

  • uygun olmak

    isabetli, yerinde olmak"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar

  • hücum

    isim Saldırı"Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı" - Y. K. Beyatlı

  • giysi

    isim Her türlü giyim eşyası, giyecek, elbise, kıyafet, esvap, libas, urba"Hanımlar tatil köylerinde son moda giysiler giyiyorlar." - Ç. Altan

  • almak

    -i Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak"Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - N. Cumalı

  • uydurmak

    -i, -e Uymasını sağlamak"Gözlerini kilidi sökülmüş ve büyümüş anahtar deliğine uydurdu." - P. Safa

  • oturmak

    -e Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek"Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu." - S. F. Abasıyanık

  • elverişli

    sıfat Uygun, müsait"Halim'e, içinde bulunduğu zor ve ezici durumdan kurtulmak için bundan daha elverişli bir fırsat çıkmazdı." - A. İlhan

  • münasip

    sıfat Uygun, yerinde"Bizim bu dünyadaki hayatımız da bir çileden ibaret olduğu düşünülecek olursa en münasip çilenin de burada olması icap ediyordu." - A. H. Çelebi

  • müsait

    sıfat Uygun, elverişli"Asla hissîliğe, ılık ve yumuşak duygulara müsait değiliz." - N. F. Kısakürek

  • layık

    sıfat Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan"Sevilmeye o herkesten fazla layıktır." - P. Safa

  • yaraşır

    sıfat Layık, uygun"Yüzüne kahramanlığına yaraşır bir tebessüm sindirdi." - N. Uygur

  • uymak

    -e Ölçüleri birbirini tutmak"Ayakkabı ayağına iyi uydu."

  • donatmak

    -i Birinin giyimini sağlamak

  • teçhiz etmek

    donatmak

  • yetenekli

    sıfat Yeteneği olan, kabiliyetli, istidatlı"Galiba o da babası gibi pek yetenekli değil." - A. Ümit

  • hazırlamak

    -i Bir şeyi kullanılacak, yararlanılacak duruma getirmek"Bir çeyrek saat içinde bavullarımızı bile hazırlayamazdık." - Y. K. Karaosmanoğlu

  • yerleştirmek

    -e Yerleşmesini sağlamak"Düven tahtasının altına çakmak taşlarını yerleştiriyordu." - C. Uçuk

  • uyma

    isim Uymak işi, intibak, riayet, tebaiyet, tevafuk"Bu karşılaştıklarına uyma yeteneği, en çok kocasıyla ilişkilerinde görünüyordu." - N. Cumalı

  • yakışmak

    nsz Güzel durmak, iyi gitmek, yaraşmak, uygun gelmek"Önden yandan nasıl durduğunu, yakışıp yakışmadığını gözden geçirecek." - M. Ş. Esendal

  • saldırış

    isim Saldırma işi"Her türlü saldırış ve sataşma sahneleri gene eksik değildi." - F. R. Atay

  • tutmak

    -i Elde bulundurmak, ele almak"Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu." - Ö. Seyfettin

  • olmak

    nsz Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak"En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu." - S. F. Abasıyanık

  • ihtilaç

    isim Çırpınma"Bütün zehirlenen köpeklerde görülen ihtilaçlarla kıvranmaya, çırpınmaya başlamıştı." - H. E. Adıvar

  • koymak

    -i, -e Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek"Öteki elini doktorun omzuna koydu." - S. F. Abasıyanık

  • prova etmek

    bir giysiye son biçimini vermeden önce giysiyi giyecek kişinin üzerinde düzeltmek"Saatlerce tatlı tatlı konuştuk, onlar gittikten sonra da türküler çınladı provada." - A. Erhat

  • sabırsız

    sıfat Sabır göstermeyen, sabrı olmayan"Arada kaybettiği zamanı telafi etmek istercesine atak ve sabırsızdı." - E. Şafak

  • sara

    isim, tıp (***) Zaman zaman kendini kaybederek olduğu yere düşme, vücutta şiddetli çırpınmalar ve ağız köpürmesi ile ortaya çıkan bir sinir hastalığı, tutarık, tutarak, tutarga, yilbik, epilepsi"Nefesi kulunca, sıtmaya, havaleye, saraya, çarpıntıya birebirmiş." - H. R. Gürpınar

  • tutarak

    isim Sara

  • kabul etmek
  • yakışır
  • hastalık nöbeti, galeyan, nöbet, kriz, uygun, elverişli, sağlıklı, zinde, formda, gücü kuvveti yerinde, ayak uydurmak, özünü birşeye uydurmak,
  • Iâyık
  • ayakta durmak
  • dikkatle üzerine koymak
  • düzensiz olarak
  • hastalık nöbeti
  • münasip olmak
  • uygun gelme
  • çok sinirli
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • çaprazvari
  • hassas olmak
  • üzerine
  • üstüne
  • kişneme
  • kalan
  • aksine
  • şurada

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı