- köpek
isim, hayvan bilimi Köpekgillerden, boy ve biçim bakımından pek çok cinsi olan, çok iyi koku alan, sadık, bekçilik ve avcılık gibi işler için beslenen memeli hayvan (Canis familiaris)"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir
- hasta
sıfat Hastalık, kaza veya yaralanma dolayısıyla fizik veya ruh sağlığı bozulmuş ve tedavi edilmesi gereken kimse, rahatsız"Annem o evin önü sofalı bir odasında hasta yatıyordu." - Y. K. Beyatlı
- düşkün
sıfat Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, âşıklı, tutkun"Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır." - H. E. Adıvar
- pervane
isim Geceleri ışık çevresinde dönen küçük kelebek, kepenek (II)"Ötede mum yanıyor bir şeyler dönüyor / Pervaneler art arda ne çabuk ölüyor" - B. Necatigil
- vantilatör
isim Sıcak ve durgun havayı dalgalandırarak esinti sağlayan veya böyle bir ortama temiz hava üfleyen alet"Babası, vantilatörün sesine ve dönüşüne tahammül edemezmiş." - R. H. Karay
- dövmek
-i Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak"Harp Divanına vermeden önce şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem!" - H. E. Adıvar
- havalandırmak
-i Kapalı bir yerin pencere ve kapılarını açarak havalanmasını sağlamak"Odanın penceresini açıp bir süre içerisini havalandırdı." - Y. Atılgan
- esmek
nsz Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmak"İki üç günden beri sert bir kış rüzgârı esiyor." - A. Haşim
- tahrik etmek
cinsel isteği, duyguları uyandırmak, artırmak
- yayılmak
nsz Yayma işine konu olmak veya yayma işi yapılmak
- taraftar
isim Yandaş"Siz işin olmaması taraftarısınız." - A. Gündüz
- hayran
sıfat Çok beğenen, hayranlık duyan (kimse)"El işi olmasına rağmen el değmeden yapılmış hissini veren bu nadide sanat eserine hayrandı." - C. Uçuk
- savurmak
-i Havaya atıp dağıtmak, saçmak"İşçiler buğdayı savurmakta ve taneyi samandan ayırmaktadır." - N. F. Kısakürek
- serinletmek
-i Serin duruma getirmek, serinlik vermek"Kış rüzgârı, uykusuzluktan kızaran gözlerini, işretten kuruyan dudaklarını serinletir." - R. H. Karay
- havalandırma
isim Kapalı bir yerin havasını değiştirmek amacıyla dışarıdan temiz hava girişini veya çeşitli araçlarla hava akımını sağlama işlemi"Fabrikaya havalandırma tertibatı kurup buzdolabı gazını mavi gökyüzüne mi savuracak?" - L. Tekin
- yelpaze
isim Sallandığında küçük bir hava akımı yapan ve özellikle yüzü serinletmeye yarayan, katlanabilir, taşınabilir araç"Sarayında olduğu gibi başının üzerinde uzun saplı yelpazelerin serinletici nazik havasını istermiş." - R. H. Karay
- yelpazelemek
-i Yelpaze veya bir başka nesne ile yel yapmak"Dükkânın önünde mangalı yelpazeliyor." - A. Gündüz
- körüklemek
-i Körükle hava vermek"Ateşi körükleyin."
- Fen Bilimleri, 1- Havalandırma aracı, pervane, pervane kanadı, vantilatör.
2- Sıcak veya soğuk havayı dengeli olarak savuran araç. - Yapı-Dekorasyon, Vantilatör.
- Ziraat (Tarım), Havalandırmayı veya hava emişini sağlayan motor ve pervaneden oluşan makine.
- pervane kanadı
- yelpaze, pervane, yelletke, vantilatör, yelpazelemek, yellenmek,
- meraklı düşgün
- yelaze vantilatör
- yelpaze gibi açılmak
- yelveren