-
köpek soğanı : isim, bitki bilimi Yabani sarımsak
-
kurt köpeği : isim, hayvan bilimi Kurt ve köpek kırması bir tür köpek
-
köpek balığı : isim, hayvan bilimi Köpek balıklarından, gövdesi mekik biçiminde, burun kısmı sivri, solungaç yarıkları boynun iki yanında bulunan, kıkırdaklı, yırtıcı balıkların genel adı (Mustelus mustelus)"Bir çadıra konmuş, ağzı odunla açık tutulan bu köpek balığı ko
-
köpek üzümü : isim, bitki bilimi İt üzümü
-
köpekkuyruğu : isim, spor Yağlı güreşte rakibinin sırtını yere getirmek için onu çenesinden, alnından veya gırtlağından elle çekip sırtını yere getirmeye çalışma
-
köpek soyu : ünlem "Alçak, soysuz" anlamlarında bir sövgü sözü
-
köpekayası : isim, bitki bilimi Ballıbabagillerden, çiçekleri sap çevresinde demet durumunda toplanmış, güzel kokulu birçok türü olan bir bitki (Marrubium vulgare)
-
köpekmemesi : isim Koltuk altında çıkan iltihaplı çıban
-
köpekoğlu : isim Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kimse
-
köpekoğluköpek : isim Kurnaz, işini bilen, düzenbaz, açıkgöz, uyanık kimse
-
köpek dişi : isim, anatomi Azı dişleri ile kesici dişler arasında, iki yanda ve altlı üstlü birer tane bulunan sivri diş
-
köpek sarımsağı : isim, bitki bilimi Yabani sarımsak
-
av köpeği : isim Tazı, kopoy, zağar vb. ava yardımcılık etmeye alıştırılmış köpek
-
çoban köpeği : isim Sürüyü koruyan iri cins köpek
-
Kangal köpeği : isim, hayvan bilimi Anadolu'da Sivas bölgesinde yetiştirilen, burnu ve ağzı siyah, kulakları düşük, kuyruğu sırtına doğru düzgün kıvrım yaparak duran ve çok tutulan bir tür köpek
-
köpek bile yal yediği kaba pislemez : "köpek bile yem yediği kaba saygılı davranırken insanın geçimini sağlayan yere, kendisine bu geçimi hazırlayan kimseye kötülük etmesi düşünülemez" anlamında kullanılan bir söz"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği v
-
köpek ekmek veren kapıyı tanır : "köpek bile kendisini besleyen yeri bilir, davranışlarıyla duygularını belli eder, insan da bundan ders almalı, gördüğü iyiliği unutmamalıdır" anlamında kullanılan bir söz"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmı
-
köpek gibi : çok yaltaklanan"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmış." - A. Ş. Hisar
-
köpek sahibini ısırmaz : "kişi ne kadar aşağılık olursa olsun, kendini benimseyip koruyana kötülük etmez" anlamında kullanılan bir söz"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmış." - A. Ş. Hisar
-
köpek suya düşmeyince yüzmeyi öğrenmez : "kişi, bir tehlike karşısında her yerden umudu kesilip kendine güvenmekten başka çare kalmadığını anlamadıkça kurtuluş yolunu bulamaz" anlamında kullanılan bir söz"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmış." - A.
-
köpek sürünmekle etek kesilmez : "terbiyesiz kimsenin sataşmasıyla temiz kişi lekelenmiş olmaz" anlamında kullanılan bir söz"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmış." - A. Ş. Hisar
-
köpek yese kudurur : çok ağır ve onur kırıcı sözler için söylenen bir söz"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmış." - A. Ş. Hisar
-
köpeğe atsan yemez : "çok kötü (yiyecek)" anlamında kullanılan bir söz"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmış." - A. Ş. Hisar
-
köpeğe gem vurma, kendini at sanır : "kendisine değeri varmış gibi davranılan değersiz kişi, gerçekten değeri bulunduğuna inanır" anlamında kullanılan bir söz"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmış." - A. Ş. Hisar
-
köpeğe hoşt, kediye pişt dememek : kendisine zarar verenlerden korunmak için en küçük bir tepkide bulunmamak"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmış." - A. Ş. Hisar
-
köpeği bağlasan durmaz : "yaşamaya elverişsiz (yer)" anlamında kullanılan bir söz"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmış." - A. Ş. Hisar
-
köpeğin ağzına kemik atmak : karşı gelerek bağırıp çağıran birini susturmak için ona bir çıkar sağlamak"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmış." - A. Ş. Hisar
-
köpekle yatan pire ile kalkar : "uygunsuz kişilerle ilişkide bulunanın sonu kötü olur" anlamında kaullanılan bir söz"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmış." - A. Ş. Hisar
-
köpeksiz köye (veya sürüye) kurt iner (veya girer) : "koruyucusuz kalan yere veya ülkeye düşman girer" anlamında kullanılan bir söz"Onun vaktiyle pek sevdiği küçük, sırtı siyah ve göğsü beyaz, oynak bir köpeği varmış." - A. Ş. Hisar