-
kitap düşkünü : isim Hastalık derecesine varan kitap sevgisi olan kimse, bibliyoman
-
düşkünler yurdu : isim Düşkünlerevi
-
düşkünlerevi : isim Çalışma gücünden yoksun, kazancı olmayan yoksul kimselerin barındırıldığı toplumsal bir yardım kuruluşu, bakım yurdu, darülaceze
-
canına düşkün : sıfat Kendine iyi bakan, kendini koruyan (kimse)
-
kibar düşkünü : isim Varlığını, saygınlığını yitirmiş kimse
-
gırtlağına düşkün : sıfat Çok yiyip içen
-
devlet düşkünü : sıfat Bolluk ve mutluluk içindeyken sonradan fakir düşmüş (kimse)
-
boğazına düşkün : sıfat Yiyip içmeyi çok seven (kimse), şikemperver"Siz değilsiniz ama onun biraz boğazına düşkün olduğunu bilirsiniz." - A. Gündüz
-
nefsine düşkün : sıfat Bencil
-
dayak düşkünü : sıfat Dayağa layık olan, dövülmeyi hak eden (kimse)
-
duvak düşkünü : sıfat Evlenmeye çok istekli olan"Nabi Efendi, Nezahat Hanım'ı duvak düşkünü bir taze diye almıştı." - M. Yesari
-
fırsat düşkünü : sıfat Kötülük yapmak için fırsat kollayan (kimse)
-
ikbal düşkünü : sıfat İyi bir yaşantısı varken gözden düşerek yoksulluğa mecbur kalan (kimse)
-
kılık kıyafet düşkünü : isim Kılık kıyafetine çok önem veren kimse, giyinmeyi seven kimse, kıyafet düşkünü
-
kıyafet düşkünü : isim Kılık kıyafet düşkünü
-
kibarlık düşkünü : isim Kibarlığa aşırı derecede önem veren kimse
-
menfaat düşkünü : sıfat Çıkarcı"Şu milletini üstün görmeyen, şu menfaat düşkünü, şu bozguncu, millî şuura erememiş insanlardır." - O. S. Orhon
-
... düşkünü (olmak) : bir şeye aşırı derecede düşkün (olmak)"Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır." - H. E. Adıvar