- borç
isim Geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey"Vaktim yok, bana para bul, şu borcu ödeyeyim, söz verdim." - P. Safa
- hizmet
isim Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma"Vatan, evladının hizmetini bekliyor." - Ö. Seyfettin
- iş
isim Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- harç
isim Harcanan para, masraf
- saygı
isim Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram"İnsanlara saygıyı yitirdin mi yandın bittin, on paralık oldun demektir." - Y.
- gümrük
isim Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi
- ödev
isim Yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre ve yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife, vecibe"Şimdiye kadar ihmal ettiğim için kendimi suçlu saydığım bir ödevi yerine getirdim." - N. Hikmet
- vergi
isim Kamu hizmetlerine harcanmak için hükûmetin, yerel yönetimlerin yasalara göre doğrudan doğruya veya bazı malların fiyatlarının üstüne koyarak dolaylı yoldan herkesten topladığı para"Önce vergiyi kolay tahsil etmenin vesilesini hazırlasınlar." - B. Fel
- görev
isim Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş
- vazife
isim Ödev"Sana karşı olan vazifelerimde kusur mu ediyorum?" - A. M. Dranas
- sorumluluk
isim Kişinin kendi davranışlarını veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, sorum, mesuliyet"Babam bütün sorumluluğu üzerine aldı." - M. Yesari
- resim
isim Varlıkların, doğadaki görünüşlerinin kalem, fırça gibi araçlarla kâğıt, bez vb. üzerinde yapılan biçimleri"Konulu resim parçaları kendiliğinden ve doğru olarak yan yana gelivermiş, hikâye ortaya çıkmıştı." - T. Buğra
- mesuliyet
isim Sorumluluk"Hatta utanmasalar bütün Çırçır yangınının mesuliyetini ona yükleyecekler." - R. N. Güntekin
- hürmet
isim Saygı"Hakanına sarsılmaz bir hürmetle merbuttu." - N. Hikmet
- itaat
isim Söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma"Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz!" - N. F. Kısakürek
- yükümlülük
isim Yapılması zorunlu olan iş veya bir işi yapma zorunluluğu, yükümlülük, yüküm, mükellefiyet, mecburluk, mecburiyet"... milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla ... temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir." - Anayasa
- sorum
isim Sorumluluk"Başkalarının okuyacağı bir yazıyı yazarken o yazının bize ne türlü bir sorum yüklediğini hiçbir vakit hatırdan çıkarmamalıyız." - O. V. Kanık
- boyun eğme
- görev gümrük vergisi
- görev, vazife, sorumluluk, hizmet, iş, vergi
- gümrük resmi
- gümrük vergisi
- to towards vazife