- yol
isim Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik
- ders
isim Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi"Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu." - S. F. Abasıyanık
- dizi
isim Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra"İki dizi inci."
- kur
isim, ekonomi Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri"Resmî kura göre doların değeri yeniden ayarlandı."
- kur
isim Karşı cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma
- yemek
isim Yemek yeme, karın doyurma işi"Yemekten sonra gocuğuna sarar yatırırdı beni." - N. Cumalı
- yemek
-i Ağızda çiğneyerek yutmak"Adam o kadar çabuk yiyor ki hizmetçi ekmek yetiştiremiyor." - B. Felek
- alan
isim Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha
- yön
isim Belli bir noktaya göre olan yer, taraf
- servis
isim Sofrada hizmet etmekle görevli kimsenin yaptığı iş ve bu işin yapılma biçimi, sofra hizmeti
- yöntem
isim Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, usul, sistem, prosedür, politika"Belki o da bir usandırma yöntemi kullanıyordu." - A. Kulin
- gidiş
isim Gitme işi"Başka bir gidişinde Cenova'da dok işçileri grevdeydi." - N. Cumalı
- gelişme
isim Gelişmek işi, inkişaf, neşvünema, tekâmül, evolüsyon"Şiir, uygarlıkların doğuşunda, gelişmesinde ilk işaret oluyor." - N. Cumalı
- bölüm
isim Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım"Gelgelelim, hayatın bu masalsı bölümü çok kısa sürüyor." - A. Ağaoğlu
- kap
isim İçi gaz, sıvı veya katı herhangi bir maddeyi alabilen oyuk nesne
- kap
isim Gövdeyi omuzların üstünden çepeçevre saracak biçimde yapılan bir tür üst giysisi
- seri
isim Herhangi bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, dizi"Bu, seri hâlinde yazılmış bir yazı değildir." - S. F. Abasıyanık
- seri
sıfat Hızlı"Nazik ve oynak tavırlar, seri kelimelerle sözüne devam etti." - R. N. Güntekin
- tabak
isim Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap"Kadın masaya tabak, kaşık koyuyor." - A. Gündüz
- tabak
isim Sepici
- tertip
isim Uygun bir sıraya, düzene koyma, sıralama
- cihet
isim Yön, yan, taraf"Pencereden gelen bu şehir seslerinin cihetini bile tayin edemiyordu." - P. Safa
- akış
isim Akma işi
- akmak
-den Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek"Eskiden Sakarya, bu köprünün altından akarmış." - S. F. Abasıyanık
- pist
ünlem Kediyi kovmak için kullanılan bir seslenme sözü
- rota
isim Bir gemi veya uçağın gidiş yönü, izleyeceği yol
- koşmak
nsz Adım atışlarını artırarak ileri doğru hızla gitmek"Ben kaçıyorum, abim de arkamdan koşuyor." - A. Ağaoğlu
- çığır
isim Çığın kar üzerinde açtığı iz
- ilerleme
isim İlerlemek işi"Doğru yolda, seçtiğim bir yolda ilerlemem gerekir." - N. Hikmet
- kurs
isim Ağırşak
- seyir
isim Gidiş, yürüyüş, ilerleyiş"Yaşayacak fazla zamanları olmayan bazı dâhiler, olgunluklarını hayatın normal seyrinden çok evvel tamamlamış oluyorlar." - A. H. Çelebi
- istikamet
isim Doğrultu"Arkaya baka baka, yere yuvarlanmaksızın, istenilen istikamette kaç adım gidilebilir?" - A. Haşim
- kulvar
isim, spor Yüzme ve atletizm yarışmalarında her yarışçıya ayrılan şerit
- mecra
isim, coğrafya Yatak
- süreç
isim Aralarında birlik olan veya belli bir düzen veya zaman içinde tekrarlanan, ilerleyen, gelişen olay ve hareketler dizisi, vetire, proses"Kitaba aldığım bu yazılar, gerçekte siyasal kavgamın gelişme sürecinde önemli bir tavır takınmayı vurgulamaktadır." - A. İlhan
- Golf, Saha. Golf oyununa ayrılmış olan alanın tamamıdır.
- yön, rota, akış, cereyan, gidişat, saha, alan, pist, kurs, dizi, seri, eğitim, tahsil, davranış biçimi, eylem biçimi, yöntem, yol, yemeğin bölümlerinden biri, tabak, yemek,
- ahça kap
- av peşinden koşturmak
- hızla akmak
- hızla ilerlemek
- yarış pisti