- yargı
isim Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme vb. yollara başvurularak kişi, durum veya nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi, hüküm"İlk yargısını ezbere mi verdiğini hâlâ bilmiyorum." - A. Ağaoğlu
- karar
isim Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı"Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu." - H. S. Tanrıöver
- kanı
isim İnanç, düşünce, kanaat"Ahlakın da iyiliğe değil, güce dayandığı kanısındadır." - S. Birsel
- ceza
isim Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım"O, olası ihanetim için cezalardan ceza beğenirken, ben de elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyordum." - E. Şafak
- son
sıfat Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı"Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu." - P. Safa
- sonuç
isim Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice
- hüküm
isim Yargı"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
- nihayet
isim Son"Ben nihayete doğru yanımdaki çocuğu dürterek kalktım." - Ö. Seyfettin
- sonuçlanmak
nsz Sonuca ulaştırılmak, sonuca bağlanmak, bitirilmek, neticelenmek, intaç edilmek"Diyelim ki o düşündüğünüz sefer gerçekleşti, diyelim ki başarıyla sonuçlandı." - T. Oflazoğlu
- netice
isim Sonuç"Konferansın müspet bir neticeye iktiran etmemiş olduğu malumunuzdur." - Atatürk
- bitiş
isim Bitme işi"Romanlarda olduğu gibi bir başlangıç, bir bitiş arzu ediyordu." - S. F. Abasıyanık
- antlaşma
isim İki veya daha çok devletin saldırmazlık, savaşta iş birliği vb. konularda kararlaştırdıkları ilkelere uygun davranmayı kabul etmeleri durumu, ahit, muahede, ahitleşme, pakt
- anlaşma
isim Anlaşmak durumu"Konuşmadan başka anlaşma aracı yok mu?" - N. Uygur
- düzenleme
isim Düzenlemek işi, tertip, organizasyon"En saçma görünen batıl inançlar dahi insanın bir duygusunu, bir davranışını düzenleme gayesini güder." - M. Kaplan
- vargı
isim, mantık Verilen bir önermeden çıkarsama yoluyla varılan sonuç"Taşlar katı olur, mermer bir taştır, şu hâlde mermer katıdır uslamlaması bir tasımdır. Bu tasımın ilk önermesine büyük önerme, ikincisine küçük önerme, sonuncusuna da vargı denir."
- son kısım
- son, bitim, sonuç, karar, yargı, anlaşma