- sözleşme
isim Sözleşmek işi
- kısa
sıfat Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı"Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı." - A. Haşim
- kesif
sıfat Yoğun"Karanlık, karın beyazlığıyla karışınca daha kesif, elle tutulur gibi bir şey oluyor." - N. Hikmet
- sıkı
sıfat Dar"Sıkı bir kemer."
- küçük
sıfat Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı"Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." - A. Kutlu
- özlü
sıfat Özü olan, öz bölümü çokça olan"Gönlüm dolu İstanbul'un en özlü sesiyle." - Y. K. Beyatlı
- yoğun
sıfat Hacmine oranla ağırlığı çok olan, kesif
- sık
sıfat Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı"Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç."
- anlaşmak
nsz Düşünce, duygu, amaç bakımından birleşmek, antant kalmak"Bakın böylesine bir dilimiz olmasaydı, nasıl anlaşacaktık şimdi?" - N. Uygur
- antlaşma
isim İki veya daha çok devletin saldırmazlık, savaşta iş birliği vb. konularda kararlaştırdıkları ilkelere uygun davranmayı kabul etmeleri durumu, ahit, muahede, ahitleşme, pakt
- anlaşma
isim Anlaşmak durumu"Konuşmadan başka anlaşma aracı yok mu?" - N. Uygur
- akit
isim, hukuk Sözleşme
- sözleşmek
nsz, -le Herhangi bir iş konusunda birbirine karşılıklı söz vermek
- kompakt
Yapı-Dekorasyon, Sıkı, katı, yoğun.
- pudralık
isim Pudra kutusu, pudriyer
- pudriyer
isim Pudralık
- sıkılaştırmak
-i Sıkı duruma getirmek
- sıkıstırmak
- -den mürekkep
- ince taneli
- küçük araba
- kısa özlü
- sözlü anlaşma
- tazyikle yoğunlaştırmak