- boya
isim Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde"Tırnaklarının boyasını beğenmiyorum." - F. R. Atay
- kaba
sıfat Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı"Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." - Ö. Seyfettin
- hava vermek
tekerlek vb. cisimleri hava ile şişirmek, şişkinliğini artırmak, hava basmak
- bayrak
isim Bir milletin, belli bir topluluğun veya bir kuruluşun simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş, sancak"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır / Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır" - M. C
- renk
isim Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum"Birisi sütsüz çikolata renginde, uzun boylu, geniş omuzlu Amerikan boksörlerine benziyordu." - A. Gündüz
- renkli
sıfat Beyaz dışında başka rengi veya renkleri olan"Havaya renkli fişekler atıyordu." - P. Safa
- ton
isim Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı
- ton
isim, müzik İnsan veya çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi
- ten
isim İnsan vücudunun dış yüzü, cilt
- renk katmak
çeşitlilik kazandırmak, farklılık yaratmak"Birisi sütsüz çikolata renginde, uzun boylu, geniş omuzlu Amerikan boksörlerine benziyordu." - A. Gündüz
- renk vermek
çamaşır rengi solmak"Birisi sütsüz çikolata renginde, uzun boylu, geniş omuzlu Amerikan boksörlerine benziyordu." - A. Gündüz
- görünüş
isim Görünme işi
- maske
isim Boyalı karton, kumaş veya plastikten yapılan ve başkalarınca tanınmamak için yüze geçirilerek kullanılan yapma yüz
- müstehcen
sıfat Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız"Müstehcen yayın."
- boyamak
-i Boya sürerek veya boyaya batırarak renk vermek"Rastıkla, yanağındaki beni boyamayı da unutmadı." - S. M. Alus
- kızarmak
nsz Kırmızı veya ona yakın bir renk almak"Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendi." - P. Safa
- canlılık
isim Canlı olma durumu
- renklenmek
nsz Renkli duruma gelmek
- nüans
isim Ayırtı"Ellerini ve kollarını hiç kullanmaya lüzum duymadan nüanslarını sesiyle vererek oynadı." - H. Taner
- tandans
isim Eğilim
- rengi atmak
- gerçeği tahrif etmek
- olduğundan başka göstermek
- belirgin özellik
- bkz.colour
- canIılık
- cilt rengi
- düzme görünüş
- renk değiştirmek yüzu kızarmak.
- yüz kızarması