- sıcak
sıfat Yakmayacak derecede ısısı olan, yakmayacak kadar ısı veren, soğuk karşıtı"Yorganın altında sıcak gözyaşları dökerek gecelerce beklemişti." - O. Kemal
- sevk
isim Gönderme, götürme"Sevk gününü, raporun ismini, uğrayacağı limanları yazdım." - R. H. Karay
- ateş
isim Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr"Bu eller, vücuda getireceği tesirle duman ve ateş içinde, bütün bir memleketin son feryadını uyandırarak soğuyup donabilirdi." - H. S. Tanrıöver
- gayret
isim Çalışma, çaba, çalışma isteği"Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu." - M. Yesari
- düşkün
sıfat Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, âşıklı, tutkun"Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır." - H. E. Adıvar
- ateşli
sıfat Ateşi olan"Ateşli hasta."
- kızgın
sıfat Çok ısınmış, ısıtılmış veya kızdırılmış"Kızgın bir demire dökülen damla iz bırakmaz, buhar olur." - C. Meriç
- coşkun
sıfat Coşmuş olan"Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderim." - T. Fikret
- hevesli
sıfat Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli, heveskâr"Üstelik bedenleri kesip biçmeye pek hevesli olan bu adam o güne kadar hiç maymun görmemişti." - İ. O. Anar
- coşkulu
sıfat Coşkusu olan"Bir yandan da çaktırmamak için eskisinden daha da coşkulu bir sesle konuşmaya devam etti." - E. Şafak
- gayretli
sıfat Çalışkan, çaba gösteren
- şevkli
sıfat Şevki olan"Ben onun kadar şevkli oyuncu tanımadım." - H. Taner
- tutkulu
sıfat Tutkusu olan, ihtiraslı
- ihtiraslı
sıfat Aşırı istekli
- şevkle
- ateşli heyecanlı
- ateşli, gayretli, coşkulu, hevesli
- hararetli. ardently gayretle
- istekle. ardency ateşlilik
- şevk.