-
art damak : isim, anatomi Damağın arka bölümü
-
art teker : isim İtici gücü sağlayarak bisikleti yürüten teker
-
ardı sıra : zarf Ardınca"Biz de uğultularla denizin ardı sıra / Başka bir deniz gibi dağdan aktık bayıra" - F. N. Çamlıbel
-
art bölge : isim, coğrafya İç bölge
-
art avurt : isim, anatomi Avurdun arka bölümü
-
art oda : isim, anatomi Gözün iris tabakası ile merceği arasındaki boşluk
-
art zamanlı : sıfat Evrim açısından ele alınan süre içinde birbirini izleyen, diyakronik
-
art elden : zarf Birini oyalayıp ondan gizli olarak
-
art alan : isim Daha önceki dönemlerde elde edilen bilgi ve deneyim, art yetişim
-
art düşünce : isim Bir düşüncenin arkasında gizli tutulan asıl düşünce, art niyet
-
iğne ardı : isim İğneyi, çıkış noktasının gerisinden saplayıp daha ileriden çıkararak yapılan aralıksız dikiş veya nakış türü
-
art arda : zarf Arka arkaya"Art arda dizdiği engelleri gittikçe büyültüyor." - N. Uygur
-
art niyet : isim Art düşünce
-
art yetişim : isim Art alan
-
ardı ardına : zarf Ara vermeden, aralıksız olarak, sürekli bir biçimde"Evimize ardı ardına iki konuk geldi." - A. Kutlu
-
artsız arasız : zarf Ara vermeksizin"İlk korku, çekingenlik anları geçtikten sonra artsız arasız bakışmaya başladılar." - İ. H. Baltacıoğlu
-
art eteğinde namaz kılmak : çok temiz huylu olmak"Ardında kapı koyu karanlık bir sonsuzluğa açılıyordu." - T. Buğra
-
ardı arası (veya arkası) kesilmemek (veya gelmemek) : aralıksız olarak gelmek"Ardında kapı koyu karanlık bir sonsuzluğa açılıyordu." - T. Buğra
-
ardı kesilmemek : arkası gelmemek, tükenmemek"Ardında kapı koyu karanlık bir sonsuzluğa açılıyordu." - T. Buğra