- astar
isim Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat
- us
isim Akıl"Usa ve gerçeğe uygun anlatışlara kulak verenin olmadığı görüldü." - Halikarnas Balıkçısı
- temel
isim Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü"Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor." - H. E. Adıvar
- dayanak
isim Dayanılacak şey, istinatgâh, mesnet
- dip
isim Oyuk veya çukur bir şeyin en alt bölümü"Denizin dibinde oltanın ucu, etrafında izmaritler oynaşıyor." - A. Ümit
- makyaj
isim Yüzü güzelleştirmek için boyama, yüz boyama, yüz bakımı"Gece yüzüne yaptığı makyaj değme ustaların işiydi." - F. Otyam
- asıl
isim Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı"Bir belgenin aslı."
- vakıf
isim Bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmî bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk, para
- esas
isim Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel
- kıç
isim Kuyruk sokumu bölgesi, kaba et, kaba but, popo, makat
- kaide
isim Kural"Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi." - H. Z. Uşaklıgil
- tesis
isim Yapma, kurma, temelini atma
- kuruluş
isim Kurulma işi"Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu 1923'tedir."
- fondöten
isim Cildi pürüzsüz göstermesi, renk vermesi için kadınların yüzlerine sürdükleri yarı sıvı veya boyalı krem, düzgün
- kurum
isim Ocak bacalarında biriken veya çevrede savrulan kalın is"Vapur dumanı ve baca kurumuyla kapkara olan saçlarımla yastığı kirletmek istemiyordum." - Halikarnas Balıkçısı
- kurma
isim Kurmak işi
- korse
isim İnce görünmek için kullanılan esnek iç giysisi
- müessese
isim, hukuk Kurum (II)"Türkiye'de henüz memleket meselelerini ilmî bir şekilde araştıran müesseseler kurulmamıştır." - M. Kaplan
- yardım kurumu
- kuruluş, tesis, vakıf, temel, özül, kurma, yapma