anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

Üstüne toz kondurmamak anlamı nedir? , Üstüne toz kondurmamak ne demek ?

Kelimeler > Ü ile başlayan kelimeler > üstüne toz kondurmamak nedir?

Üstüne toz kondurmamak
anlamı

'Üstüne toz kondurmamak' 3 kelime ve 20 harften oluşmaktadır.

üstüne toz kondurmamak foto galeri
  • nedir bir şeyin veya bir kimsenin kusurlu olabileceğini kabul etmemek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

Üstüne toz kondurmamak ile ilgi cümleler (0)

"üstüne toz kondurmamak" ile ilgili cümle görmek istiyorsan, aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de üstüne toz kondurmamak
  1. üstünü görmek : gebeyken aybaşı olmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  2. üstünüze afiyet (veya sağlık) : hastalıktan söz ederken karşısındakinin o hastalığa tutulmaması dileğiyle söylenen söz"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  3. üst çıkmak (veya gelmek) : yenmek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  4. üste çıkmak : suçlu olduğu hâlde karşısındakini suçlamak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  5. üstten bakmak : kibirli, gururlu bir biçimde"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  6. üstü kalsın : hesaptan artakalan az miktardaki paranın alınmaması, bahşiş olarak bırakılması sırasında söylenen bir söz"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  7. üstüme (veya üstümüze veya üstünüze) sağlık (veya iyilik sağlık veya şifalar) : "Tanrı esirgesin, üstümden uzak olsun" anlamında kullanılan bir iyi dilek sözü"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  8. üstünde durmak : bir işe önem vermek, bir işle yakından ve sürekli ilgilenmek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  9. üstünde hakkı olmak : birinde emeği, iyiliği, hakkı bulunmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  10. üstünde kalmak : mal, artırma sonucunda bir kimsenin olmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  11. üstündeki üstünde, başındaki başında : "üstündekinden başka hiçbir şey kalmadan" anlamında kullanılan bir söz"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  12. üstünden akmak : bir durumu çok belli olmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  13. üstünden atmak : bir şeyi ödev olarak kabul etmemek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  14. üstünden dökülmek : giysi, giyecek bol ve biçimsiz olmak, yakışmamak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  15. üstünden geçmek : daha önceden yapılmış bir işi, denetlemek amacıyla yeniden gözden geçirmek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar "Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında

  16. üstünden (şu kadar zaman) geçmek : aradan herhangi bir zaman geçmek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  17. üstünden kibarlık akmak : aşırı derecede kibar davranmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  18. üstüne alınmak : bir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak tedirgin olmak, alınmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  19. üstüne almak : bir işi yapmaya söz vermek, ödev alınmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  20. üstüne atmak : bir suçu birine yüklemek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  21. üstüne basmak : yerinde bir düşünce ileri sürmek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  22. üstüne bir bardak (soğuk) su içmek : bir işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, o işten vazgeçmek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  23. üstüne bir iki güneş doğmak : sabah yataktan geç kalkmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  24. üstüne çekmek : kendi üzerine almak, muhatap olmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  25. üstüne çullanmak : saldırarak üzerine abanmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  26. üstüne düşmek : bir kimseyle veya bir şeyle çok ilgilenmek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  27. üstüne fenalık gelmek : aşırı derecede sıkılmak, pek bunalmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  28. üstüne geçirmek : bir malın tapusunu kendi adına yazdırmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  29. üstüne gitmek : bir işe el atmak, karışmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  30. üstüne gül koklamamak : sevdiği birinden başkasını sevmemek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  31. üstüne kalmak : güçlükler birinin omuzlarına yüklenmek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  32. üstüne kapanmak : belli bir işi aralıksız bir biçimde yapmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  33. üstüne koymak : katmak, eklemek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  34. üstüne kuma gelmek : kocası, başka bir kadın almak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  35. üstüne kuş kondurmak : olağanüstü, o ana kadar görülmemiş bir şey yapmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  36. üstüne olmamak : daha üstü, iyisi bulunmamak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  37. üstüne oturmak : hakkı yokken bir şeyi kendisine mal etmek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  38. üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi : tembel, uyuşuk, cansız, miskin"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  39. üstüne perde çekmek : isteyerek örtmek, gizlemek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  40. üstüne sevmek : birini severken bir başkasını daha sevmek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  41. üstüne titremek : bir şeye veya kimseye sevgi, özen göstermek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  42. üstüne toz kondurmamak : bir şeyin veya bir kimsenin kusurlu olabileceğini kabul etmemek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  43. üstüne tuz biber ekmek : üzüntüyü, kusuru artıracak durum yaratmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  44. üstüne üstüne gitmek : çekinmeden sonucu tehlikeli olabilecek bir şeyle uğraşmak, yılmamak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  45. üstüne yaptırmak : bir malın tapusunu kendi adına yazdırmak"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  46. üstüne yatmak : hakkı yokken bir şeyi kendine mal etmek, bir şeyi alıp vermemek"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar

  47. üstüne yok : "bundan daha iyisi olamaz, hepsinden iyisi bu" anlamında kullanılan bir söz"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar


Harf Analizi

  1. - Ünlü harf (8 tane) : ü,e,o,u,a
  2. - Ünsüz harf (12 tane) : s,t,n,z,k,d,r,m
  3. - Kalın Ünlüler : (3 tane) : o,u,a
  4. - İnce Ünlüler : (2) : ü,e
  5. - Sert Ünsüz : (3) : s,t,k
  6. - Yumuşak Ünsüzler : ( 5) : n,z,d,r,m

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • Mantar çorbası
  • Çorba gibi
  • Un çorbası
  • Beyan
  • Patates çorbası
  • Birleşme
  • Katma
  • Düşürme
  • Değer artırma
  • Domates çorbası

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı