anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

Kulakları patlatmak anlamı nedir? , Kulakları patlatmak ne demek ?

Kelimeler > K ile başlayan kelimeler > kulakları patlatmak nedir?

Kulakları patlatmak
anlamı

'Kulakları patlatmak' 2 kelime ve 18 harften oluşmaktadır.

kulakları patlatmak foto galeri
  • nedir Gürültüyle rahatsız etmek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

Kulakları patlatmak ile ilgi cümleler (0)

"kulakları patlatmak" ile ilgili cümle görmek istiyorsan, aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de kulakları patlatmak
  1. kulak arkası (veya ardı) etmek : dikkate almamak, göz önünde tutmamak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  2. kulak asmak : önem vermek, dinlemek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  3. kulak kabartmak : belli etmemeye çalışarak dinlemek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  4. kulak kesilmek : büyük bir dikkatle dinlemek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  5. kulak kıvırmak : domatesin olgunlaşmasını sağlamak için işlem yapmak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  6. kulak (veya kulaklarını) tıkamak : bir şeyi duymazlıktan gelmek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  7. kulak (veya kulağını) tırmalamak : kulağı rahatsız etmek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  8. kulak tutmak : dinlemek, işitmek istemek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  9. kulak vermek : merak edip dinlemek, işitmeye çalışmak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın "Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  10. kulağı ağır işitmek : kulağı iyi işitmemek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  11. kulağı (veya kulakları) çınlasın : konuşulan yerde bulunmayan, sevilen biri anıldığında söylenen bir söz"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  12. kulağı dikilmek : konuşulanları dinlemek için dikkat kesilmek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  13. kulağı duvar olmak : sağır olmak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  14. kulağı okşamak : kulağa hoş gelmek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  15. kulağı (bir şeyde) olmak : dikkatini bir şeye vermek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  16. kulağı ters taraftan göstermek : kolay yolu varken bir işi daha zor ve uzun yollar kullanarak yapmak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  17. kulağı olmamak : ses titreşimlerinin yükselip alçalmasını ayırt edememek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  18. kulağına çalınmak : başkasına söylenirken kendisi de duymuş olmak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  19. kulağına çarpmak : duyulmak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  20. kulağına fısıldamak : çok alçak ve hafif bir ses tonuyla kulağına eğilip bir şeyler söylemek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  21. kulağına gelmek : kulağına çalınmak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  22. kulağına girmemek : söylenilen sözlere önem vermemek, söylenenleri anlamamak, benimsememek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  23. kulağına gitmek : duymak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  24. kulağına inanmamak : duyduklarının doğruluğundan şüphe etmek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  25. kulağına kar suyu kaçırmak : dolaylı olarak duyurmak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  26. kulağına kar suyu kaçmak : bir duyum almak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  27. kulağına koymak (veya sokmak) : bir duruma veya söze hazırlamak için önceden kısaca anlatmak, düşünce aşılamak, telkin etmek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  28. kulağına küpe olmak (veya etmek) : başa gelen bir durumdan alınan dersi unutmamak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  29. kulağına söylemek : fısıldamak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  30. kulağını açmak : dikkatle dinlemek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  31. kulağını doldurmak : bir kimseye başkasından bilgi almadan önce konu üzerinde bilgi verirken kendi düşüncesini aşılamak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  32. kulağını sağır etmek : sağırlaşmasına sebep olmak, işitemez duruma getirmek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  33. kulağının üzerine yatmak : görmezlikten, duymazlıktan gelmek, dikkate almamak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  34. kulakları dolmak : aynı şeyi dinlemekten usanmak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  35. kulakları paslanmak : çoktan beri müzik dinlememiş olmak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  36. kulakları patlatmak : Gürültüyle rahatsız etmek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  37. kulakları uğuldamak : kulakta uğultu olmak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  38. kulaklarına kadar kızarmak : çok utanmak"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  39. kulaklarını dikmek : hayvan dikkat kesilmek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın

  40. kulaklarının pasını gidermek : hoşa giden ses veya güzel bir müzik dinlemek"Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum." - H. C. Yalçın


Harf Analizi

  1. - Ünlü harf (7 tane) : u,a,ı
  2. - Ünsüz harf (11 tane) : k,l,r,p,t,m
  3. - Kalın Ünlüler : (3 tane) : u,a,ı
  4. - Sert Ünsüz : (3) : k,p,t
  5. - Yumuşak Ünsüzler : ( 3) : l,r,m

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • Sheeting
  • Barret
  • Cumba
  • Kula
  • Obturate
  • Corselet
  • Block up
  • Coat of mail
  • Power down
  • Skull cap

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı