anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

Kendini atmak anlamı nedir? , Kendini atmak ne demek ?

Kelimeler > K ile başlayan kelimeler > kendini atmak nedir?

Kendini atmak
anlamı

'Kendini atmak' 2 kelime ve 12 harften oluşmaktadır.

kendini atmak foto galeri
  • nedir vakit geçirmeden hemen gitmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

Kendini atmak ile ilgi cümleler (0)

"kendini atmak" ile ilgili cümle görmek istiyorsan, aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de kendini atmak
  1. kendi ağzıyla tutulmak : suçu, yalanı veya iddiasının yanlışlığı kendi sözüyle ortaya çıkmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  2. kendi âlemine dalmak : çevre ile ilgisini kesip iç dünyasına kapanmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  3. kendi ayağı ile gelmek : kendi isteğiyle gelmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  4. kendi derdine düşmek : kendi sorunu sebebiyle başka şeyle ilgilenememek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  5. kendi düşen ağlamaz : "kendi zararına kendisi neden olanın yakınmaya hakkı olmaz" anlamında kullanılan bir söz"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  6. kendi göbeğini kendi kesmek : gereksinim duyduğu yardım, başkalarınca esirgendiğinde işini kendi görmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  7. kendi gölgesinden korkmak : çok korkak olmak, bir sakınca söz konusu olmayan işlere girişmekten bile korkmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  8. kendi havasında gitmek (veya olmak) : yalnız başına, istediği gibi davranmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  9. kendi hesabana çalışmak : uğraştığı işi sadece kendisi için yapmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  10. kendi içine çekilmek : başkasıyla ilişki kurmamak, yalnız başına kalmak, inzivaya çekilmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  11. kendi kabuğuna çekilmek : kabuğuna çekilmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  12. kendi kanatlarıyla uçmak : hiç kimsenin desteği veya yardımı olmaksızın yaşamak veya bir işi olumlu sonuca ulaştırmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  13. kendi keyfine gitmek : isteğine uygun davranmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  14. kendi köşesinde yaşamak : yalnız başına yaşamak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  15. kendi kendini didiklemek : kendi kendini harap etmek, üzmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  16. kendi kendini yemek : açığa vurmadan içten içe üzülmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  17. kendi kuyusunu kendi kazmak : kendine zarar verecek davranışta bulunmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  18. kendi söyler kendi dinler : "ne söylediği anlaşılmaz, söylediği şeylere önem verilmez" anlamında kullanılan bir söz"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  19. kendi üstüne yormak : alınmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  20. kendi yağıyla kavrulmak : elinde bulunanla geçinip kimseye muhtaç olmamak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  21. kendimi bildim bileli : öteden beri, eskiden beri"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  22. kendinde olmamak : bilinci, aklı yerinde olmamak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  23. kendinde toplamak : kendi üzerinde bulundurmak, kendi varlığı içinde yer almasını sağlamak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  24. kendinden geçmek : bilinci işlemez olmak, kendini kaybetmek, bayılmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  25. kendine dert etmek : bir şeyi üzüntü konusu yapmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  26. kendine gel! : "aklını başına topla" anlamında kullanılan bir uyarma sözü"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  27. kendine gelmek : ayılmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  28. kendine hisse çıkarmak : ders almak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  29. kendine kıymak : kendini öldürmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  30. kendine mal etmek : benimsemek veya saymak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  31. kendine (veya herhangi bir şeye) ... süsü vermek : gerçeğe aykırı olarak kendisinde veya herhangi bir şeyde üstün bir nitelik ve değer varmış gibi göstermek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  32. kendine yedirememek : başkasının kendisine yaptığı işi, onur kırıcı sayarak tepki ile karşılamak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  33. kendine yontmak : çıkan her fırsattan yararlanarak hep kendi çıkarını sağlamak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  34. kendini ağır (veya ağırdan) satmak : nazlanmak, gönülsüz davranmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  35. kendini alamamak : istemeyerek bir işi yapma durumuna girmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  36. kendini ateşe atmak : bile bile tehlikeli bir işe girişmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  37. kendini avutmak : oyalanmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  38. kendini beğendirmek : başkalarına hoş, iyi, yetenekli görünmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  39. kendini beğenmek : başkalarını küçümseyerek kendini üstün görmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  40. kendini bırakmak : kendine özen göstermemek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  41. kendini bilmek : aklı ve muhakemesi yerinde olmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  42. kendini bir şey sanmak : kendini olduğundan çok değerli görmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  43. kendini bir yerde bulmak : farkında olmadan bir yere ulaşmış olmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  44. kendini bulmak : kişilik kazanmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  45. kendini dağıtmak : farklı işlerle aynı anda uğraşmaktan kötü durumda olmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  46. kendini dev aynasında görmek : kendini olduğundan çok üstün görmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  47. kendini dinlemek : hastalık kuruntusu içinde bulunmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  48. kendini dirhem dirhem satmak : çok nazlı davranmak, ağırdan almak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  49. kendini düşünmek : daima kendi çıkarını kollamak, bencil davranmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  50. kendini ele vermek : yaptığı bir davranış veya söylediği bir sözle kendi suçunu ortaya çıkarmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  51. kendini fasulye gibi nimetten saymak : kendini çok önemli biri gibi görmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  52. kendini göstermek : beğenilecek niteliklerini ortaya koymak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  53. kendini harap etmek : sıkıntı veya üzüntüden perişan olmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  54. kendini hissettirmek : varlığını belli etmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  55. kendini kapının dışında bulmak : kovulmak, işten atılmak, bir yerden istenmeden uzaklaştırılmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  56. kendini kaptırmak : bir şeyin etkisinden kurtulamayacak duruma düşmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  57. kendini kaybetmek : bayılmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  58. kendini (kapıp) koyuvermek : kendine özen göstermemek, kötümser olmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  59. kendini matah sanmak : kendini olduğundan daha fazla değerli kabul etmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  60. kendini naza çekmek : istekli olduğu hâlde yapmacıklı hareketlerle isteksiz gibi davranmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  61. kendini paralamak : çok çaba ve özen göstermek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  62. kendini satmak : kendisinde olmayan iyi nitelikleri varmış gibi göstermek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  63. kendini sıkmak : kendini zorlamak, çaba göstermek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  64. kendini sıyıramamak : kurtulamamak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  65. kendini sokağa (veya dışarı) atmak : sıkıntıdan dolayı rahatlamak amacıyla açık havaya çıkmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  66. kendini tartmak : ne durumda olduğunu öğrenmek için kendini yoklamak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  67. kendini (veya birini) temize çıkarmak (veya çıkartmak) : hukuk aklandırmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  68. kendini toparlamak (veya toplamak) : herhangi bir konuda eskiden kötü olan durumunu düzeltmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  69. kendini tutamamak : bir durum karşısında sessiz ve heyecansız kalamamak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  70. kendini tutmak : kendine hâkim olmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  71. kendini vermek (veya vurmak veya çalmak) : bir şeye bütün varlığıyla bağlanmak, başka her şeyle ilgisini kesip tek şeyle aşırı ölçüde ilgilenmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  72. kendini yemek : açığa vurmadan gizli gizli üzülmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  73. kendini yiyip bitirmek : kendi kendini yemek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  74. kendini yoklamak : duygu, düşünce ve beden bakımından kontrol etmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan

  75. kendini aşağı (veya küçük) görmek : kendini başkalarından değersiz görmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan


Harf Analizi

  1. - Ünlü harf (5 tane) : e,i,a
  2. - Ünsüz harf (7 tane) : k,n,d,t,m
  3. - Kalın Ünlüler : (1 tane) : a
  4. - İnce Ünlüler : (2) : e,i
  5. - Sert Ünsüz : (2) : k,t
  6. - Yumuşak Ünsüzler : ( 3) : n,d,m

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • Dissonant
  • Unwelcome
  • Injustice
  • Wrongfulness
  • Irreceivable
  • Unrighteousness
  • Endemik
  • Unwanted
  • Perversity
  • Hemşeri

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı