-
kendi ağzıyla tutulmak : suçu, yalanı veya iddiasının yanlışlığı kendi sözüyle ortaya çıkmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan
-
kendi âlemine dalmak : çevre ile ilgisini kesip iç dünyasına kapanmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan
-
kendi ayağı ile gelmek : kendi isteğiyle gelmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan
-
kendi derdine düşmek : kendi sorunu sebebiyle başka şeyle ilgilenememek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan
-
kendi düşen ağlamaz : "kendi zararına kendisi neden olanın yakınmaya hakkı olmaz" anlamında kullanılan bir söz"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan
-
kendi göbeğini kendi kesmek : gereksinim duyduğu yardım, başkalarınca esirgendiğinde işini kendi görmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan
-
kendi gölgesinden korkmak : çok korkak olmak, bir sakınca söz konusu olmayan işlere girişmekten bile korkmak"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan